Examples of using "Niebla" in a sentence and their turkish translations:
Hava çok sisliydi.
Sis kalktı.
Sisten başka bir şey göremedik.
Çevrede yoğun bir sis vardı.
Sisten başka bir şey göremedim.
Biz siste kaybolduk.
Sis çok yoğun.
Hava sisli olduğunda Tom araba sürmekten nefret eder.
- Şehir sis altında kaldı.
- Şehir sise büründü.
Kalın bir sis kırları kapladı.
Umarım sis yakında geçer.
Sisin yakında kalkacağını umuyorum.
Sis yoğunlaşıyor.
- Sis uçakların kalkışını engelledi.
- Sis uçakların havalanmasına mâni oldu.
Sis onun çok uzağı görmesini engelledi.
Londra, yaşadığım yer, sisiyle ünlüydü.
Havaalanı sis nedeniyle kapatıldı.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
Gün doğumunda alçakta duran sis gibi
Uçağımız yoğun sis nedeniyle inemedi.
Gemi, kalın sisle kaplı, şafakta yola çıktı.
Okulun kapanışı yoğun kar nedeniyle oldu.
Gün gri ve dağlarda çok kar var.
Himalaya sisindeki bir göçebenin sesini duymuş gibi hissettim.
Bazıları bu süreçte gözlerindeki sis perdesinin kalktığından bahsediyordu.
Yürüyüş kolu ilerledikçe, hafif bir sis gölü ve vadiyi sarıyor.
boğulacağı için Venedik şehri haritadan kaybolacağı için durum daha trajik