Examples of using "Necesario" in a sentence and their turkish translations:
Bu gerekli.
Bu gerekli olmayacak.
- Yıkanması gerek.
- Yıkanması gerekiyor.
Gerekli değildi.
Bu gerekli olmayacak.
Sen gereklisin.
Sen gereklisin.
Bunu değiştirmemiz lazım.
illa ki deli olmak mı gerekiyor
Ama neyse ki gerek kalmadı.
- Paketlemen gerekmiyor.
- Sarman gerekmiyor.
Eğer gitmem gerekiyorsa giderim.
Gerekli değildi.
Buna gerek olmayacak.
Ödemeye gerek yok.
Bu açıkça gereklidir.
Gerekirse gelirim.
Kilo vermek gerek.
Bu gerçekten gerekli mi?
illaki bir taraf olmak mı gerekiyor
Şu an başlaman gerekli.
Orada bir kravat takmalısın.
Gerekirse, yakında gelirim.
Ne gerekiyorsa yapın.
Yapmak zorunda olduğum şeyi yapacağım.
O gerçekten gerekli değil.
Bugün çalışmanıza gerek yok.
Senin gitmen gereklidir.
Acele etmemize gerek yoktu.
Onun gerekli olduğunu sanmıyorum.
Bu titiz olmak için gerekli değil.
Oraya gitmeniz için o gereklidir.
Hemen oraya gitmen gerekli.
- Onu yapmamız gerekli değil.
- Onu yapmak bizim için gerekli değil.
Acele etmemize gerek yok.
Olumlu duyguları tamire gerek yok.
Dış tavsiye gerekli olabilir.
Bizzat gitmesi gerekli.
Onun o kadar hızlı koşması gerekiyor mu?
Neden bu çatışmayı çözmek gerek?
Onun gerekli olduğuna emin misin?
Onun seyahat etmek için yeterli parası yok.
Bunun gerekli olduğunu bilmiyordum.
İnsan bu kötü yılı unutmak zorunda.
Fedakarlık bazen gereklidir.
Daha çok çalışmanız gerekli.
Bir hediye getirmek gereksiz.
- Gerekli olduğunu sanmıyorum.
- Gerekli olduğunu düşünmüyorum.
- Bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum.
Sadece bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum.
Bu nedenle, maliyetin düşürülmesi gereklidir.
Kendini savunmak için ne gerekiyorsa yap.
Bunu kuramlaştırmak zorunda değilsiniz.
yani geçmişe bir yolculuk yapmak gerekiyor
Ama anormal olan şeyleride bir konuşmak gerekiyor
Şimdi değişime ihtiyaç olduğuna karar verdi.
Taksi çağırmana gerek yoktu.
Acele etmene gerek yoktu.
Çatı mutlaka tamir edilmeli.
- Doktora gitmen gerek.
- Doktora gitmeniz gerek.
Mektuba yanıt vermene gerek yok.
Onu bu hastaneye koymak gerekli değildir.
Sanırım öyle yapman gerekiyor.
O ilacın hepsini almak gerekli değil.
Onun gelmesini beklememe gerek var mı?
Bunu yapman gerekli değil.
Sanıyorum onu görmen gerekli.
Konuyu iyice çalışmak gerekliydi.
Seni temin ederim ki bu gerekli değil.
Bunun gerekli olmayacağına seni garanti ederim.
Tom gereğinden yüksek sesle konuşuyordu.
İşi bırakman gerekli değil.
- O, sizin poliglot olmanızı gerektirmez.
- Çok dil bilen biri olmanızı gerektirmiyor.
Onlar bunun gerekli bir kötülük olduğuna inandılar.
Gerekenden daha fazla pul almışsın.
Gerekenden fazla pul almışsın.
Ben bir kredi almayı gerekli buldum.
Gecikmeden sorunu görüşmek gereklidir.
Gerçekten buna ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum.
Bunu yapmanın gerekli olduğunu düşünmüyorum.
Bir başkasının yaşantısına saygı duymak için
Bu amaç önemli, gerekli ve iddialı.
Toplantıda olman kesinlikle gerekli.
Gerekirse, yarın dokuzda gelirim.
Ama sonuna kadar kalmak zorunda değilsiniz.
İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil.
Sınırla. Mümkün olabildiğince sınırla.
Eğer gerekli olsaydı o onu eve götürürdü.
400 kelimeden daha fazla yazmanıza gerek yok.
Onun gerekli olmayacağından eminim.
Bütün bunların neden gerekli olduğunu anlamıyorum.
Eğer istemiyorsan gelmek zorunda değilsin.