Examples of using "Iceberg" in a sentence and their turkish translations:
Titanik bir buzdağına çarptı.
Buzdağının sadece görünen kısmı.
O sadece buzdağının tepe noktasıdır.
Gemi büyük bir buzdağına çarptığında yolcular kamaralarında uyuyorlardı.
Suyun üstünde gördüğün şey sadece buz dağının tepesi.
Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür.