Translation of "Grado" in Turkish

Obtener su grado,

ön lisansını ve

¿En qué grado estás?

- Kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
- Kaçıncı sınıftasın?
- Kaça gidiyorsun?

Cuando estaba en quinto grado,

Beşinci sınıftayken,

Alcanzó el grado de general.

O, general rütbesine ulaştı.

Él está en el décimo grado.

O, onuncu sınıfta okuyor.

Ella me ayudó de buen grado.

O bana isteyerek yardım etti.

Pero mi estudiantes son de tercer grado,

Ama benim öğrencilerim üçüncü sınıftalar,

Afuera de las aulas de quinto grado

beşinci sınıfların dışında duruyorum,

No estoy en grado de darte consejos.

Sana herhangi bir tavsiye verecek bir konumda değilim.

Todo el 7º grado no se puede reciclar.

Yedinci sınıf geri dönüştürülemez.

Jugar ajedrez requiere un cierto grado de talento.

Satranç oynama bir miktar yetenek gerektirir.

Grado de la Ivy League, 1,80 o más alto,

En prestijli üniversitelerden mezun, en az 1.82 m. boyunda,

Con un grado universitario, Tom conseguirá un mejor empleo.

Tom üniversite derecesiyle daha iyi bir iş alacak.

Existe un grado de estrés en todos los trabajos.

Her işte bir ölçüde stres vardır.

- Aceptó de mal grado.
- Él aceptó de mala gana.

O isteksizce kabul etti.

Un alto grado de especialización es requerido en esta compañía.

Bu şirkette yüksek uzmanlık derecesi isteniyor.

Tuve trato preferencial en dos de mis tres programas de grado.

Bana, üç yüksek lisans programımdan ikisinde torpil yaptılar.

Y donde la comunidad debe tener un mayor grado de responsabilidad,

ve toplumun, daha derin bir sorumluluk seviyesine gelinmesine,

Algunos pueden pensar que los niños de kínder o primer grado

Bazı insanlar anaokulu veya ilk sınıf öğrencilerinin

El sospechoso estuvo sometido al tercer grado hasta que confesó su crimen.

Şüpheli suçunu itiraf edene kadar üçüncü dereceden suçlu sayıldı.

Que es más de lo que muchos estados aplican por asesinato en segundo grado.

ki bu ceza, birçok eyalette ikinci derece cinayete verilen cezadan daha fazla.

Un grupo de alumnos del séptimo grado se me acercó a mí y me dijo:

Yedinci sınıfta okuyan bir grup yanıma gelip

En segundo grado, se espera que los estudiantes tengan habilidades básicas de lectura y escritura.

İkinci sınıfta, öğrencilerin temel okuma ve yazma becerilerine sahip olması beklenmektedir.

- Tom tiene un grado en biología.
- Tom tiene una licenciatura en biología.
- Tom es licenciado en biología.

Tom, biyoloji alanında dereceye sahiptir.