Examples of using "Garantizar" in a sentence and their turkish translations:
Onu garanti edebilir misin?
Bunu garanti edemeyiz.
Güvenliğimizi garanti edebilir misin?
Bunun olacağını garanti edemem.
Paleolitik olarak bilinen dönem sırasında, insan hayatta kalmak için mücadele etmek zorundaydı.
Bu bağlılık ve ya en azından itaat, sadece hediyeler ve pohpohlamakla garanti edilemezdi.