Examples of using "Entran" in a sentence and their turkish translations:
Reşit olmayanlar buraya giremez.
Bir mutfağa girip
Burada telif hakkı devreye giriyor.
toprağa gelir.
Sükut altındır.
Deneyimli Lejyonerler adeta Galyalı piyadeleri kırıp geçiyor.
oradan tekrar içeriye giren kuvvet çizgilerinin oluşturduğu alana
Kanatlarda bulunan Veliteler, kuşatma girişimini farkedip çoğu panikleyerek kaçtılar.
Hayvanlar panikledi ve umutsuzca korunak arayan askerleri ezdiler.
Sessizlik altındır.
İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, "Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?"