Examples of using "Diferencias" in a sentence and their turkish translations:
Küçük farklılıklara
Bu farkları,
Bizim farklılıklarımız vardı.
- Aralarında çok fark görmüyorum.
- Onlar arasında çok fark görmüyorum.
Onlar küçük farkları fark etmedi.
Bu iki ülke arasında önemli farklılıklar var.
Farklar küçüktü, bu yüzden onları görmezden geldim.
Toplumsal cinsiyet ayrımları nereye gitsem karşıma çıkıyor.
dev dalga ile tsunami arasındaki teknik olarak farklılıklara bir de şu açıdan bakalım
Britanya İngilizcesi ve Amerikan İngilizcesi arasında bazı farklar vardır.
Erkekler ve kadınlar farklı düşünür mü?
Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder.
Hayatta böyle olmayan erkeklerle de karşılaşmak var,
Ama ince farkları ancak öyle görebiliyorsun. Vahşi doğayı işte o zaman tanıyorsun.
olan Mareşal Murat'la yakın çalışmak zorunda kaldı
Geniş bant hızında ve kalitesinde ülkeden ülkeye büyük farklılıklar vardır.