Examples of using "Comprender" in a sentence and their turkish translations:
Bu farkları,
Dilinizi anlayabiliyorum.
Şimdi anlamaya başlıyorum.
İkisi Japonca anlıyorlar mı?
Bir şeyi anlamaya çalışıyorum.
Şaşkınlığını anlayabiliyorum.
Ben onu anlayamıyorum.
Onun mantığını anlayamadık.
Fransızca olarak derdini anlatabilir misin?
fikrinizden vazgeçmeniz gereken bir an gelecek.
Sonunda kastedileni anlayabildim.
Kadınları anlıyormuş gibi davranmam.
Bunun ne kadar ciddi olduğunu fark ediyor gibi görünmüyorsun.
Öğretmenlerin çocukları anlamaları gerekir.
O ne dediğini anlamıyor.
O başka insanları anlayamaz.
Onlar beni anlayabilirler.
Fransızcanı anlamakta sorunum yok.
O bütün hikayeyi anlayamadı.
Ben onun söylediğini anlayamıyorum.
Tom projenin amacını anlamış gibi görünmüyordu.
Nasıl çalıştıklarını görmek için aygıtları parçalara ayırmayı seviyorum.
Tom Mary'nin gerçekten ne istediğini anlayamadı.
Tom Mary'nin ne demek istediğini anlamadı.
öğrencilerin yaşadıklarıyla gerçekleri daha iyi anlamamızı sağlıyor.
ve de tembel hayvan hakkındaki gerçeklerle
ne hissettiğimizi anlamak için tek yol bu.
İlk bakışta Mary'yi anlayamadı.
Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını anlayamadı.
- Tom Mary'nin ne hakkında konuştuğunu anlayamadı.
- Tom, Mary'nin ne hakkında konuştuğunu çıkaramadı.
Ve hâlâ günden güne anlıyoruz ki
bir istatistikçi olmanız gerekmediğini de biliyorum
Nefreti anlayıp çözmede
Tom'un Boston'u neden sevdiğini anlamaya başlıyorum.
Tom'un bazen diğer insanların duygularını anlama sorunu var.
Babasının öldüğünü anlayamayacak kadar küçük.
Yardımın sayesinde, kitabı oldukça iyi anlayabildim.
Dünyamızdaki gerçek süreçleri anlamamıza yardım edebilirler.
Onun söylemek istediği oldukça açık.
Başkalarıyla iletişimimizi en aza indirmeliyiz.
onun için orda olduğunu fark ettiğinde güçlü bir ders çıkarılmış oldu.
yola çıktık.
Çocuk, babasının öldüğünü kavrayabilecek durumda değildi.
Yavaş yavaş çeviriler veya açıklamalar olmadan metni anlamaya başlayacaksınız.
Ve boş boş etrafına bakındığını o birkaç saniyelik sürede bunların olduğunu söylüyor
Mary'nin ona ne söylemeye çalıştığını Tom'un anlamasına yardım etmek istedim.
Kadınların veya küçük çocukların size ne dediklerini anlamakta güçlük çekiyor musunuz?
Ancak Japonya hâlâ diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılamamıştır, ve Japonlar, aynı şekilde, yabancıları anlamayı zor bulmuştur.