Translation of "Cubría" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Cubría" in a sentence and their turkish translations:

Una barba gris cubría su rostro.

Gri bir sakal yüzünü kaplıyordu.

Ella cubría firmemente las orejas con las manos.

O ellerini sıkıca kulakları üzerinde tuttu.

Una capa de nieve fresca cubría la calle.

Taze bir kar tabakası caddeyi kapladı.

Era de noche, y un manto de oscuridad cubría las calles.

Geceydi ve bir karanlık örtüsü bütün sokakları kapladı.

- La pared me cubría de la lluvia.
- La pared me protegía de la lluvia.

Duvar beni yağmurdan korudu.

Tom se sorprendió al ver cuán poco le cubría a Mary su nuevo bañador.

Tom Mary'nin yeni mayosunun ne kadar dar ve kısa olduğunu gördüğüne şaşırmıştı.