Examples of using "Cubeta" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir kova su alacağım.
Tom patlamış mısır kovasını Mary ile paylaştı.
Bana bir kova su getirin.
Ben dev bir kova içinde yaşıyorum.
Bu kova akıyor.
Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.