Translation of "Caerse" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Caerse" in a sentence and their turkish translations:

Oí algo caerse al suelo.

Yere bir şeyin düştüğünü duydum.

No pises esa roca. Va a caerse.

O kayanın üzerine basma. O düşecek.

¡Vaya, sería muy fácil caerse por el borde!

Vay canına, buradan düşmek çok kolay olurdu!

El caballo se rompió el cuello al caerse.

Düşen at boynunu kırdı.

Se agarró de mi brazo para no caerse.

O kolumu tuttu bu yüzden düşmedi.

Ella estuvo a punto de caerse de la plataforma.

Neredeyse platformdan düşüyordu.

El jarrón al caerse al suelo se hizo migas.

Kavanoz yere çarptığında paramparçaydı.