Translation of "Caballo" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Caballo" in a sentence and their turkish translations:

- Súbete al caballo.
- Súbanse al caballo.

Ata bin.

- El caballo bufa.
- El caballo resopla.

At burnundan solur.

- Este es un caballo.
- Es un caballo.

Bu bir at.

- Éste es mi caballo.
- Es mi caballo.

Bu benim atım.

- ¿Usted sabe montar a caballo?
- ¿Puedes montar a caballo?
- ¿Sabes montar a caballo?

Ata binebilir misin?

¿Alimentaste al caballo?

Atı besledin mi?

Ensilla mi caballo.

Atımı eyerle.

Coge mi caballo.

Benim atımı al.

Es mi caballo.

- O at benim.
- At benim.

El caballo relincha.

At kişner.

¿Es un caballo?

O bir at mı?

No tengo caballo.

Benim hiç atım yok.

Poseo un caballo.

- Benim bir atım var.
- Atım var.
- Bir atım var.

Baja del caballo.

Atından in.

Monto a caballo.

Ata binerim.

Es un caballo.

Bu bir at.

- Estoy relinchando como un caballo.
- Relincho como un caballo.

Bir at gibi kişniyorum.

- Puedo andar a caballo.
- Puedo cabalgar.
- Puedo montar un caballo.

Ben bir ata binebilirim.

El caballo está saltando.

At atlıyor.

El caballo corrió rápido.

At hızlı koştu.

Ellos tienen el caballo.

Onların atı var.

Tengo un caballo blanco.

Beyaz bir atım var.

El caballo tiene sed.

At susamış.

Ella cepilla el caballo.

O, atı fırçalar.

¿Sabes montar a caballo?

- Ata binebilir misin?
- Ata binmeyi biliyor musun?

Un caballo corre rápidamente.

Bir at hızlı koşar.

Este es su caballo.

Bu onun atı.

Se cayó del caballo.

O, atından düştü.

El caballo es mío.

At benim.

Mi caballo es negro.

Atım siyah.

Éste es mi caballo.

Bu benim atım.

Tom tiene un caballo.

Tom'un bir atı var.

¿Dónde está mi caballo?

- Benim atım nerede?
- Atım nerede?

Tienes un bonito caballo.

Atın güzel.

Mi caballo es blanco.

Atım beyazdır.

Quiero montar a caballo.

Bir ata binmek istiyorum.

Este es un caballo.

Bu bir at.

Esto es un caballo.

- Bu bir at.
- Bu bir attır.

¡Alí, mira al caballo!

Ali ata bak!

Deberían montar a caballo.

Ata binmeliler.

Aprenderé a montar a caballo.

at sürmeyi öğrenebilirdim.

El caballo también era valioso.

At da değerliydi.

Un caballo es muy práctico.

Bir at çok faydalıdır.

Permití a mi caballo correr.

Atımın koşmasına izin verdim.

El caballo saltó la cerca.

At çitin üzerinden atladı.

¿Cómo se llama tu caballo?

Senin atının adı ne?

El caballo es un animal.

At bir hayvandır.

El caballo marrón es rápido.

Kahverengi at hızlıdır.

Soy dueño de un caballo.

- Benim bir atım var.
- Bir atım var.

El caballo no es blanco.

At beyaz değildir.

El niño tiene un caballo.

Oğlanın bir atı var.

Mary adora montar su caballo.

Mary atına binmeyi sever.

Le gusta montar a caballo.

O, ata binmeyi sever.

No podía contener el caballo.

O, atı kontrol edemedi.

Él se cayó del caballo.

O, attan düştü.

Este hombre tiene un caballo.

Bu adamın bir atı vardır.

Tom come como un caballo.

Tom bir at gibi yiyor.

¿Está mamá riñendo al caballo?

Anne atı azarlıyor mu?

Este caballo no es blanco.

Bu at beyaz değil.

También sé montar a caballo.

- Ata binmeyi de biliyorum.
- Ata binmesini ben de biliyorum.

- Tom montó el caballo a pelo.
- Tom cabalgó el caballo a culo desnudo.
- Tom montó el caballo sin silla de montar.

Tom eyersiz ata bindi.

No puedes montar a un caballo.

Sen ata binemezsin.

Un caballo pasó por mi casa.

Bir at evimi geçti.

El caballo es un animal doméstico.

At evcil bir hayvandır.

¿Has montado alguna vez a caballo?

Hiç ata bindin mi?

Vi un caballo galopando hacia mí.

Bir atın bana doğru dört nala geldiğini gördüm.

El plural de caballo es caballos.

Atın çoğulu atlardır.

El caballo es un animal amigable.

At dost bir hayvandır.

Su caballo ganó por tres cuerpos.

Onun atı üç boy farkla kazandı.

Yo también sé montar a caballo.

- Ben de bir ata binebilirim.
- Ata binmesini ben de biliyorum.

Estoy entrenando un caballo de carreras.

Yarış için bir at eğitiyorum.

Un caballo puede correr muy rápido.

Bir at çok hızlı koşabilir.

Él se asemeja a un caballo.

- O bir ata benziyor.
- O bir atı andırıyor.

Apuesto diez dólares a ese caballo.

O at üzerine on dolar iddiaya giriyorum.

Tuve que dispararle a mi caballo.

Atımı vurmak zorunda kaldım.

Este caballo tiene lindos ojos grandes.

Bu atın büyük güzel gözleri var.

Tuve que disparar a mi caballo.

Atımı vurmak zorunda kaldım.

El caballo de Napoleón era blanco.

Napolyon'un atı beyazdı.

El caballo es un animal útil.

At yararlı bir hayvan.

Andar a caballo es muy divertido.

Ata binmek çok eğlencelidir.