Translation of "Brecha" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Brecha" in a sentence and their turkish translations:

Tenemos una brecha de seguridad.

Bir güvenlik ihlâlimiz var.

Así que ahí está la brecha.

Şimdi, işte açıklık.

La buena educación solo redujo la brecha educativa

İyi ebeveynlik, varlık-yokluk arasında

¿No hay una gran brecha en un segundo?

Bir saniye arada büyük bir uçurum yok mu?

Cerrando al brecha entre el entrenamiento y la competencia,

idman ve yarışma arasındaki açığı kapayarak gözler üzerimizdeyken

Además, la forma más curiosa es la brecha bucal

Üstelik en merak ettiğim şekli, ağız kopuzu

Que a menudo nuestro sistema escolar perpetúa la brecha social.

ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor,

Que se expresa por medio de "MeToo", la brecha salarial,

ve benzeri anlatımlarla bir bilgi sağanağı ile

En todos lados escuchamos sobre la brecha salarial de género:

Cinsiyetlere göre ücret farklılığı herkesin dilinde

Cada vez se oye más eso de la brecha del orgasmo.

Orgazm farkıyla ilgili bir şeyler duyuyoruz.

La brecha entre ricos y podres es cada vez más grande.

Zengin ve yoksul arasındaki uçurum daha da genişliyor.

Pero las mujeres como yo son parcialmente responsables por la brecha salarial,

Ama tabii ki benim gibi kadınlar bu cinsiyetler arası ücret farkından

Cerca de Vyazma se abrió una brecha y el general ruso Miloradovich se abalanzó: el Primer Cuerpo fue derrotado

Vyazma yakınlarında bir boşluk açıldı ve Rus General Miloradovich atladı - Birinci Kolordu bozguna