Translation of "Ayudarlo" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Ayudarlo" in a sentence and their turkish translations:

Debes ayudarlo.

Ona yardımcı olmalısın.

Debo ayudarlo.

Ona yardım etmeliyim.

Ella necesita ayudarlo.

O, ona yardım etmeli.

Tienes que ayudarlo.

Ona yardım etmek zorundasın.

Estoy tratando de ayudarlo.

Ona yardım etmeye çalışıyorum.

Es un placer ayudarlo.

Size yardımcı olmak için benim için zevktir.

No podemos ayudarlo ahora.

Şimdi ona yardım edemeyiz.

- Estoy muy ocupado como para ayudarlo.
- Estoy demasiado ocupado para ayudarlo.

Ben ona yardım edemeyecek kadar çok meşgulüm.

Ella se ofreció para ayudarlo.

O, ona yardım etmek için gönüllü oldu.

Ella solía ayudarlo con su tarea.

O, ona ev ödevinde yardımcı olurdu.

Tom le agradeció a Mary por ayudarlo.

Kendisine yardım ettiği için Tom Mary'ye teşekkür etti.

Estoy tan ocupada que no puedo ayudarlo.

O kadar meşgulüm ki size yardımcı olamam.

- ¿En qué puedo ayudarlo?
- ¿En qué puedo ayudarte?

Size nasıl yardımcı olabilirim?

Tom no puede hacerlo solo. ¿Podrías ayudarlo, por favor?

Tom bunu yalnız yapamaz. Ona yardım eder misiniz?

Ella estaba lista para ayudarlo a limpiar la casa.

O, evi temizlemeye yardım etmek için hazırdı.

Ella estaba lista para ayudarlo a lavar el auto.

O, arabayı yıkamada ona yardım etmeye hazırdı.

- Estoy demasiado ocupado para ayudarle.
- Estoy demasiado ocupado para ayudarlo.

Ben ona yardım edemeyecek kadar çok meşgulüm.

- Para ayudarlo, hablá mucho con él.
- Para ayudarle, habla mucho con él.

Ona yardım etmek için, onunla çok konuş.

- "¿Puedo ayudarlo?" "No, gracias. Solo estoy mirando."
- "¿Puedo ayudarla?" "No, gracias. Solo estoy mirando."

"Size yardım edebilir miyim?" "Hayır, teşekkürler. Sadece bakıyorum."

- Estoy tan ocupado que no te puedo ayudar.
- Estoy tan ocupada que no puedo ayudarlo.

- O kadar meşgulüm ki size yardımcı olamam.
- O kadar meşgulüm ki, sana yardımcı olamam.