Translation of "Asustar" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Asustar" in a sentence and their turkish translations:

No quise asustar a Tom.

Tom'u korkutmak istemedim.

No queremos asustar a nadie.

Biz kimseyi korkutmak istemiyoruz.

Deja de asustar a Tom.

Tom'u korkutmayı kes.

Solo quise asustar a Tom, no herirlo.

Ben sadece Tom'u korkutmak istedim, onu incitmek değil.

Él gritó las palabras para asustar al ladrón.

Hırsızı korkutmak için bazı sözler bağırdı.

- No queremos ahuyentar a los niños.
- No queremos asustar a los niños.

Çocukları korkutmak istemiyoruz.

Estas armas, si bien poco precisas, eran muy efectivas para asustar a los caballos mongoles, desorganizando

Bu silahlar ne kadar isabetsiz olsalarda Moğol atlarına karşı onları korkutup ilerleyişlerini yavaşlatmakta

Cuando era pequeña, yo quería tener de mascota un oso pardo para asustar a mis vecinos.

Çocukken komşularımı korkutmak için evcil bir kahverengi ayım olsun isterdim.

- Va a recibir un choque al ver los resultados.
- Cuando vea los resultados le va a impactar.
- Cuando vea los resultados le va a asustar.
- Tendrá un impacto cuando vea los resultados.

O, sonucu öğrenirse şok olacak.