Examples of using "Ahuyentar" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u korkutmak istemiyoruz.
İlk hissettiğin içgüdü, köpek balıklarını korkutup kaçırmaktı.
Ben kuşları korkutup kaçıramam. Ben bir korkuluk değilim.
Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.
Çocukları korkutmak istemiyoruz.
Eğer sıçanlar ve farelerle sorunun varsa onları ultrason ile korkutup kaçırabilirsin.
Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.