Examples of using "Quise" in a sentence and their turkish translations:
- Seni korkutmak istemedim.
- Sizi telaşlandırmak istemedim.
Ödemek istedim.
Ben ağlamak istedim.
Seni şaşırtmak istemedim.
- Seni incitmek istemedim.
- Sizi incitmek istemedim.
- Seni uyandırmak istemedim.
- Sizi uyandırmak istemedim.
Sözünü kesmek istemedim.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Onu aşağılamak istemedim.
Ben onu küçük düşürmek istemedim.
Onu demek istedim.
Onları gücendirmek istemedim.
Ben onu aşağılamak istemedim.
Ben ona hakaret etmek istemedim.
Seni seviyordum.
Üzgün olduğumu söymek istedim.
Her zaman başka bir ülkeyi ziyaret etmek istemişimdir.
Bir şey söylemek istemedim.
Her zaman Boston'u ziyaret etmek istedim.
Sana zarar vermek istememiştim.
Seni asla incitmek istemedim.
Onu her zaman yapmak istedim.
- Her zaman Türkiye'yi ziyaret etmek istedim.
- Her zaman Türkiye'yi ziyaret etmek istemişimdir.
- Hep Türkiye'yi ziyaret etmek istemişimdir.
Ben onu söylemek istemedim.
Ben bir şey kesmeye niyet etmedim.
Her zaman farklı olmak istedim.
Onu dahil etmek istemedim.
Sevdiğim şeyi yaptım.
Demek istediğim bu da değil.
Kabalık etmek istemedim.
Ben de nedenini öğrenmek istedim.
Asla Tom'a zarar vermek istemedim.
Tom'u öldürmek istemedim.
Tom'u korkutmak istemedim.
Tom'u endişelendirmek istemedim.
Seni endişelendirmek istemedim.
Herhangi bir gürültü yapmak istemedim.
Tom'a hakaret etmek istemedim.
Her zaman Boston'a gitmek istedim.
Bir zamanlar bir astrofizikçi olmak istedim.
Her zaman bir kız çocuğu istedim.
Ben sadece sana bir soru sormak istiyordum.
Asla bunun olmasını istemedim.
Her zaman Tom'la tanışmak istedim.
Kimseyi yanlış yönlendirmek istemedim.
Ben bağırmak istedim.
Her zaman başka bir gezegeni ziyaret etmek istemişimdir.
O her zaman Los Angeles'e gitmek istedi.
- Sana o izlenimi vermeyi amaçlamamıştım.
- Sana o izlenimi vermek istememiştim.
her zaman olmak istediğim gibi bir adam,
Onu yapmadım, çünkü yapmak istemedim.
Ben her zaman bu semtte yaşamak istedim.
Şu ana kadar istediğim her şeye sahibim.
Sadece seni uyarmak istedim.
Her zaman başka bir ülkeye gitmek istemişimdir.
Her zaman Fuji Dağı'na tırmanmak istedim.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Bu ekibe katılmak istedim.
Söylemek istediğim şey o değildir.
Ben senin duygularını incitmek istemedim ve yaptığıma pişmanım.
Her zaman obua çalmayı öğrenmek istedim.
O, ona yardım etmediğim için kızgındı.
Tom'un yüzünü görmek istemedim.
Ben her zaman davul çalmayı öğrenmek istedim.
Bunu yapmak istememiştim.
Sevdiğim her şey yıkıldı.
Her zaman böyle bir yerde yaşamak istedim.
Ben sadece Tom'u korkutmak istedim, onu incitmek değil.
Duygularını mı incittim? Bunu yapmak istemedim.
- Umarım ne demek istediğimi anlayacaksın.
- Ne demek istediğimi anlayacağını umarım.
Onu isteyerek yaptım.
Seni seviyordum.
Sınırsız potansiyelimize nasıl erişebileceğimizi bilmek istedim.
Aynı hatayı iki kez yapmak istemedim.
Onu istemedim.
Söylemek istediğim gerçekten o değil.
Bir zamanlar sevdiğim her şey yok oldu.
Tam yazmak istediğim gibi bir roman yazdım.
Bütün bu yıllar boyunca pek çok kez ölmeyi istedim.
Amacım zarar vermek değildi.
Yardım etmek istedim ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Bunu yapmak istememiştim.
Sorun etmek istemiyordum.
Her zaman ölmeden önce bir Esperanto kongresi görmek istedim.
Bunu düşünmek istemiyordum.
Sadece okuldan sonra Tom'u almanı hatırlatmak istedim.
Kulak misafiri olmak istemedim ama tesadüfen duydum.
Fransızca her zaman öğrenmek istediğim dillerden biridir.
Ancak bir kadının en tepede yer aldığından asla emin olmadım.
Sadece üniversiteye gitmek istedim.
Mary'nin ona ne söylemeye çalıştığını Tom'un anlamasına yardım etmek istedim.
Gitmek istemedim; evde kalıp yalnızlığın keyfini çıkarmayı tercih ettim.