Examples of using "Alfombra" in a sentence and their turkish translations:
Bu halıdan nefret ediyorum.
Biz yeni bir halı istiyoruz.
Güzel bir halı.
Bu halı güzel.
Bu halı ne kadardır?
O bir halı yıkadı.
Bu halı çok uzun.
Bu halıyı almak istemiyorum.
Onun halısı tamamen beyaz.
Bu halı el yapımı.
Halınız perdelerinizle uyuşuyor mu?
Kedi halıyı tırmalamaya başladı.
Tabanda büyük bir halı var.
Bu halı perdeye uymuyor.
Ben hâlâ bu halıdan kurtulmam gerekiyor.
Anahtarı paspasın altında buldum.
Halıyı yere serdi.
Halılar için favori rengin nedir?
Kitabı halının altına sakladım.
Ben bu halıyı onaramam. Çok eski.
Ben halıyı temizlemek için bir şey arıyorum.
Annemin halısında uyuyan üç köpek var.
Tom ve Mary el yapımı bir halı aldı.
Kahve lekesi halıyı mahvedecek mi?
Ben bu oda için yeni bir halı satın almak zorundayım.
Eve girerken paspasa takıldım.
Kırmızı şarap lekelerini halınızdan nasıl çıkarırsınız?
Şimdiye kadar büyük bir halıyı ilk defa tek başıma katladım.
Bu halı bütün yeri kaplamak için yeterince büyük.
Kahvemi halıya döktüm.
Bu saklanan ve ailelerde utanca neden olan bir konuydu.
Başkanlık, monarşiye benzeme eğiliminde. Kırmızı halı...
Anahtarı paspasın altında ve yakındaki saksının içinde aradım.
Mary mutfak zeminini paspaslarken Tom halıyı temizliyordu.