Examples of using "Bonita" in a sentence and their turkish translations:
Güzel görünüyor muyum?
O ev güzel görünüyor.
Ne güzel bir manzara!
Beni güzel buluyor musun?
Güzel görünmek istiyorum!
Lucifera Vampirella sevimlidir.
Ne güzel bir çiçek!
Benim evim güzel.
Ne güzel bir gül.
Bu halı güzel.
Bugün çok güzelsin.
Güzel bir resim.
Mary güzel, değil mi?
Mary gerçekten güzel.
Ne güzel bir şehir!
O ev güzel görünüyor.
Hırvatistan çok güzeldi.
Ev güzel.
O güzel bir ev.
Ne güzel bir resim!
Prag çok güzeldir.
O güzel bir T-shirt.
Mary'nin güzel olduğunu söyledin ama ben Mary'nin bu kadar güzel olacağını düşünmedim.
Ne güzel bir yüzü var!
Onun güzel bir yüzü var.
Bu çiçek güzeldir, değil mi ?
Onun güzel bir bebeği var.
O, çok güzel, değil mi?
Mary güzel değil mi?
Bu gül çok güzel.
Ne güzel bir gün batımı.
Güzel bir oda, değil mi?
Kızın çok hoş.
Onun çok güzel bir yüzü var.
Viyana güzel bir şehirdir.
Ben onun güzel olduğunu biliyorum.
Hoş bir garson bize hizmet etti.
Sen ondan daha güzelsin.
O oldukça güzel bir kadın.
Güzel bir bisiklet aldın mı?
Çok güzel bir odan var.
- O güzel bir eve sahip.
- Onun güzel bir evi var.
Susie'nin güzel bir gülümsemesi var.
Ne güzel bir oyuncak bebek bu!
Bu çiçek güzel, değil mi?
Bu bayrak çok güzel.
Onun güzel bir sesi var.
"Oh! Çok hoş görünüyorsun, çok güzelsin,"
Annem bana güzel olduğumu söylerdi
O, kız kardeşi kadar hoştur.
O bana güzel bir oyuncak bebek verdi.
Onun sesi yumuşak ve güzeldi.
Ay bu gece güzel.
Maurice Ravel'in hoş bir bisikleti vardı.
Çok güzel görünümlü bir el yazısı var.
Hatırladığım kadar güzelsin.
Tom'un çok güzel el yazısı var.
Benim memleketim çok güzeldir.
O, bana hoş bir kravat buldu.
Kelebek çok hoş bir sözcük.
Boston çok güzel bir kenttir.
Bu güzel bir çiçek, değil mi?
Ne güzel bir fotoğraf! O bir resim gibi görünüyor.
San Francisco ne güzel bir şehir!
Bu dağ manzarası çok güzeldir.
Dün ben çok güzel bir şarkı dinledim.
O güzel bir kız ile evlendi.
Onun güzel olduğunu biliyorum.
Kyoto son derece güzel bir şehirdir.
Ona güzel bir kravat seçtim.
Senin evin benimkinden daha hoş.
Gerçeğin hoş olması, işine gelmesi veya gelmemesinden bağımsız.
ailemin toplumsal hareketliliğine tanık oldum,
Öyle güzel bir çiçek görmedim.
Çok güzel görünüyorsun.
Shinya güzel bir kız ile evlendi.
Ben güzelim.
Karı severim. Çok güzel!
Annem onun için güzel bir bebek aldı.
İrlandaca çok güzel bir dildir.
O güzel ama çekici değil.
Annem benim için güzel bir bebek aldı.
Bana hoş bir gülümsemem olduğunu söyledi.
Annem benim için güzel bir bebek aldı.