Translation of "Acercó" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Acercó" in a sentence and their turkish translations:

Tom se acercó.

Tom yaklaştı.

Sami se acercó.

- Sami yaklaştı.
- Sami yaklaşıyordu.

Se acercó un anciano.

Yaşlı bir adam çıkageldi.

Ella se me acercó.

O bana yaklaştı.

Tom acercó una silla.

Tom bir sandalye çekti.

Se acercó a ella.

O ona yaklaştı.

Dick se acercó a ella.

Dick ona senet hazırladı.

Se acercó y se arrodilló.

O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.

Un policía se le acercó.

Bir polis ona doğru geldi.

Se me acercó un policía.

Bir polis bana geldi.

Él se acercó a ella.

O, ona doğru yürüdü

Tom se acercó a Mary.

Tom, Mary'ye yaklaştı.

Se acercó a la puerta.

O, kapıya yaklaştı.

Alguien se me acercó y dijo:

Biri bana geldi ve dedi ki:

Patricia se acercó a la casa.

Patricia eve yaklaştı.

Un hombre extraño se nos acercó.

Tuhaf bir adam bize doğru geldi.

- Se acercó a él con una sonrisa en su cara.
- Ella se le acercó sonriendo.

Yüzünde bir gülümseme ile ona yaklaştı.

El mundo no me alejó, me acercó.

Dünya beni uzaklaştırmadı, yakınına çekti.

- Llegó un zorro.
- Un zorro se acercó.

Bir tilki birlikte geldi.

Tom se acercó un poco a Mary.

Tom Mary'ye doğru biraz yaklaştı.

Tom se acercó a Mary y la abrazó.

Tom Mary'ye doğru yürüdü ve ona sarıldı.

Cuando se acercó, dijo: "Juez, volví a la corte

Ayağa kalktığında "Hakim hanım, mahkemeye döndüm

Se acercó por un rincón y vio un cangrejo.

Köşeden dönüp bir yengeç gördü.

Un tiburón enorme que se le acercó de repente.

Devasa bir köpek balığı aniden yanına yaklaştı.

Ella se me acercó y me preguntó mi nombre.

O bana geldi ve adımı sordu.

El Fantasma lentamente, con gravedad, en silencio, se acercó.

Hayalet yavaş yavaş, ciddi, sessizce yaklaştı.

- Tom caminó hacia Mary.
- Tom se acercó a Mary.

Tom Mary'ye kötü davrandı.

- Se aproximó a la estación.
- Se acercó a la estación.

O, istasyona yaklaştı.

Un hombre se me acercó me preguntó si estaba bien.

Bir adam uğradı ve iyi olup olmadığımı sordu.

Ella se le acercó con una sonrisa en el rostro.

Yüzünde bir gülümseme ile ona yaklaştı.

Un desconocido se me acercó y me preguntó la hora.

Bir yabancı bana doğru geldi ve bana saati sordu.

Él se le acercó sigilosamente en medio de la noche.

- O gecenin yarısında ona gizlice yaklaştı.
- O gecenin ortasında ona sinsice yaklaştı.

Se acercó a él con una sonrisa en su cara.

Yüzünde bir gülümseme ile ona yaklaştı.

Una niña se acercó al rey en medio de la multitud.

Bir kız kalabalığın arasından krala yaklaştı.

Un hombre extraño se acercó a mí y me pidió dinero.

Garip bir adam bana geldi ve para istedi.

Un hombre anciano se acercó y estrechó la mano de Lincoln.

Yaşlı bir adam geldi ve Lincoln'la tokalaştı.

Ella se acercó a él y le preguntó cómo se llamaba.

O, ona yanaştı ve adının ne olduğunu sordu.

Cuando Luisa rompió a llorar, solo su mejor amiga se acercó a consolarla.

Luisa gözyaşlarına boğulduğunda, yalnızca onun en iyi arkadaşı onu teselli etmek için yaklaştı.

Un grupo de alumnos del séptimo grado se me acercó a mí y me dijo:

Yedinci sınıfta okuyan bir grup yanıma gelip

Ahora hijastra de Napoleón, lo que lo acercó a la futura familia imperial de Francia.

Napolyon'un üvey kızı olan Aglaé-Louise Auguié ile evlendi ve onu Fransa'nın gelecekteki imparatorluk ailesine yaklaştırdı.

Tom vio a una chica sentada completamente sola, por lo que se acercó a hablar con ella.

Tom yapayalnız oturan bir kız gördü, bu yüzden onunla konuşmaya gitti.

Un día, cuando estaba cerca de la fuente, una mujer pobre se acercó preguntando por algo de beber.

Bir gün çeşmenin çevresindeyken fakir bir kadın içecek bir şey istemek için bana geldi.

Estaba en el parque, jugando en los columpios, cuando se le acercó un desconocido y le ofreció unos caramelos.

O parkta idi, bir yabancı geldiğinde salıncakta oynuyordu, ve o, ona karamelini önerdi.