Examples of using "Ésa" in a sentence and their turkish translations:
O ucuz bir mağaza.
Bu o.
O benim bir resmim mi?
O eski bir kamera.
O parlak bir fikir.
O kolay bir çağrıydı.
Bu harika bir çağrıydı.
Bu zor bir çağrıydı.
- O, gerçek sebep mi?
- Gerçek neden o mu?
Bu benim en sevdiğim şarkı.
Onu istemiyorum.
Umudum bu yönde.
- O bizim beyzbol sahamızdır.
- Orası bizim beyzbol sahamız.
Bu otobüs durağı.
Bu çok ünlü bir şarkı.
Onun dil bilgisi kötü.
O, Tom'un kız arkadaşı olmalı.
O benim doğduğum evdir.
Onun cevap olduğunu sanmıyorum.
O, Tom'un bisikleti değil.
Onun çalıştığı ofis odur.
O, Tom'un doğduğu evdir.
O kimdir?
Bu onun evidir.
O, dünyadaki en yüksek dağdır.
O, sizi görmek isteyen kadındır.
Şu, oğlu hasta olan kadın.
O parlak bir fikir.
Bu kutu diğerinin iki katı kadar büyük.
O benim kız kardeşimin kamerası.
Bu da benim hissim.
Bunun kim olduğunu bilmek ister misiniz?
O, gerçekten harika bir fikir.
Onun benim biletim olduğunu biliyorum.
O senin mi?
- Bu, benim doğduğum evdir.
- Burası benim doğduğum ev.
- O benimki.
- Benim bu.
O, gerçekten harika bir fikir.
O, onun yaşadığı evdir.
Bu onun çalıştığı ofistir.
Bu onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
Amaç bu değil.