Examples of using "¡mil" in a sentence and their turkish translations:
Oh kahretsin!
Bin yen yeterli midir?
bin ile çarpın
Bin yen iş görür.
Yaklaşık bin kişi vardı.
Binlerce bina harabelerde yatıyordu.
Elli bin yıl önce,
1000 yen yeterli mi?
Yaklaşık bin kişi vardı.
Bin beş yüz ineğim var.
- Toplam olarak yaklaşık bin öğrenci var.
- Toplam olarak takribî bin talebe var.
On bin yen yeterli mi?
Bu antika saat bin dolar değer.
ki akademi, binlerce kişinin hayallerinin yıkıldığı bir yerdir.
Onun iki bin kitabı var.
Şu anda yedi milyarız.
Yaklaşık iki bin kitabı var.
Her kişi bin dolar ödedi.
Gerçekten burası çok kötü kokuyor.
Bin yenden fazlaya mal olacak.
O otuz bin dolar kazandı.
Yaklaşık üç bin kişi öldü.
Tom'un üç bin kitabı vardır.
Toplamı yaklaşık on bin dolar.
Tom 2013'te doğdu.
Milyon burada bine dönüşüyor.
Bin bire dönüştü.
Bir milyar aktif kullanıcı var.
Her birey 1.000 dolar ödedi.
Bir milyar kişi İngilizce konuşur.
Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin.
1000 dolar büyük bir yekundur.
"Ne kadara mal oldu?" "Bana bin yene mal oldu. "
Ayda bin adet teslim sözü verdi.
O dokuz binin üzerinde!
İki bin yılındaydı.
Okulumda 1000 tane öğrenci var.
On bin yen yeterli mi?
Biz bin dolar zarar olacağını tahmin ediyoruz.
- Onu bin kez tekrarlamana gerek yok.
- Onu bin kez tekrarlamak zorunda değilsin.
On beş binden fazla seyirci vardı.
Onun binden fazla kitabı var.
1000 yenden fazlasına sahip değilim.
O en az bin adet kitaba sahiptir.
- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkürler!
Erkekler saniyede bin sperm üretir
1 milyar doların üzerine çıkmış üstelik.
bugün yapılsa inşaatı 5 milyar dolar tutuyor
Hesap üç bin dolar tuttu.
On bin yen giderleri karşılamaz.
Taro bankadan 10.000 yen çekti.
Gözler binlerce sözden daha fazlasını söyler.
Tatoeba sekiz yüz bin cümleye ulaştı.
On bin doların olsa ne yaparsın?
Okulumuzun yaklaşık bin öğrencisi vardır.
Bu yıl 2011.
İstanbul'da yaklaşık üç bin tane cami var.
Bir resim bin sözcüğe bedeldir.
1000 dolar zarar tahmin ettik.
10,000 dolarlık bir kaybımız oldu.
Onların her birine bin yen verdim.
Bu 3000 kişilik bir kasaba.
Bu üniversitede on bin tane öğrenci var.
Bu saat bana on bin yene mal oldu.
Kitap için iki bin yen ödedim.
2013'te Avustralya'ya gittim.
Milyarlarca insan yoksulluktan kurtuldu.
Milyar burada milyona dönüşüyor.
13.000 ebabil bir bacadan aşağıya kayboluyor.
hay aklınla bin yaşa işte doğru soru bu
4 bin yıl sonra yani böyle bir teknoloji yok
yok artık 4 bin yıl önce pramit'i inşaa et
Gösteriye yaklaşık bin kişi katıldı.
Üç binin üzerinde insan konsere katıldı.
Seksen bin dolara yeni bir ev satın aldık.
O, dört dakikada bin metre koşabilir.
Tom geçen ay otuz bin dolar kazandı.
Edu'nun aşağı yukarı bin tane eşcinsel arkadaşı var.
O restoran her gün iki bin yemek hazırlar.
Tom bize üç bin dolar vermek için istekli.
Bisikletimi onarmak bana bin yene mal oldu.
Onun evi on bin dolara satıldı.
Bu saat yaklaşık elli bin yene mal olur.
Bu salon 2,000 kişi almaktadır.
O dağ yaklaşık üç bin metre yüksekliğindedir.
10.000'den fazla kişi dilekçeyi imzaladı.