Examples of using "ярости" in a sentence and their turkish translations:
Tom öfkeli.
O, öfke yüzünden titriyordu.
Tom öfkeli olacaktır.
Kızgındım.
O öfkeliydi.
O öfkeden nefes nefes kalmış.
Cumhuriyetçiler çok kızgındı.
Vali öfkeliydi.
gerçekten öfke dolu --
O, öfke nöbetlerine eğilimlidir.
Onun ailesi öfkeliydi.
Ebeveynlerim öfkeliydi.
Annem çok öfkeliydi.
Yüzü sinirden kızardı.
Kızgınlıktan ziyade kendimi üzgün hissediyordum.
Başkan Roosevelt öfkelendi.
Teksas valisi kızgındı.
Tom gerçeği öğrendiğinde öfkeliydi.
Tom'a öfkeliyim.
Tom Mary'nin öfkeli olduğunu söyledi.
Tom bana öfkeli olduğunu söyledi.
Kızgınlığımız ve öfkemiz için ilaç.
Öfkeyle bir ölçek merdiveni aldı ve bağırdı,
Tom kızmıştı.
Tom, Mary'ye kızgın olmalı.
Eğer Mary bunu benim sana söylediğimi anlarsa, öfkeden deliye döner.
Ben öfkeliyim.
Savaştan sonra Lannes, İmparator tarafından övgü için Soult'un değil, Soult'un seçilmesi yüzünden çileden çıktı
Tom mosmor oldu.