Examples of using "юноша" in a sentence and their turkish translations:
Kazuo hırslı bir genç adamdır.
O sevimli genç bir adam.
Genç adam kızı boğulmaktan kurtardı.
O kadar hızlı değil, genç adam!
Söyle bana; Bu genç adam kim?
- Ben utangaç bir çocuğum.
- Ben utangaç bir oğlanım.
Zavallı genç adam sonunda büyük bir sanatçı oldu.
O iyi genç bir adam.
Genç adam yaşlı kadının yiyeceklerini arabasına yüklemesine yardımcı oldu.
Ağır ol, genç adam. İznin olmadan buraya giremezsin.
Dünyanın herhangi bir yerinde her yedi dakikada bir
- Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
- Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.