Translation of "целом" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "целом" in a sentence and their turkish translations:

Японцы в целом трудолюбивы.

Genel olarak, Japonlar çalışkandır.

В целом, японцы консервативны.

- Genellikle Japonlar muhafazakardır.
- Her bakımdan Japonlar tutucudur.
- Japonlar genel olarak muhafazakardırlar.

- В целом, я согласен с вами.
- В целом я с тобой согласен.

Sana tamamen katılıyorum.

Что насчёт мира в целом?

Bir de dünyayı genel olarak ele alalım.

и меняя общество в целом.

kendi büyük sosyal etkilerini yaratmalarına yardım ediyor.

В целом он неплохой человек.

O aslında nazik bir insandır.

В целом, это был успех.

Genelde, bu bir başarıydı.

В целом план выглядит неплохо.

Bir bütün olarak, plan iyi gibi görünüyor.

В целом мероприятие прошло успешно.

Genel olarak organizasyon başarılıydı.

В целом получается интернет, управляемый людьми.

Esasen bu, internetin insanlar tarafından sunulan bir versiyonudur.

В целом, в Канаде суровый климат.

Genel olarak Kanada'nın sert bir iklimi vardır.

В целом, это была хорошая вечеринка.

Her şeyi göz önüne alırsak, bu güzel bir partiydi.

В целом экскурсия оставила приятное впечатление.

Her şeyi hesaba katarsak, seyahat eğlenceliydi.

В целом, женщины живут дольше мужчин.

Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun yaşar.

Американцы в целом не любят наряжаться.

Amerikalılar, genel olarak, giyinip süslenmeyi sevmezler.

но в целом методика оставалась такой же.

konseptin tamamı her zaman aynı kaldı.

Когда дело касается защиты конфиденциальности в целом,

Genel anlamda iş mahremiyetin korunmasına geldiğinde

Говоря в целом, климат в Японии умеренный.

Genelde Japonya iklimi yumuşaktır.

В целом, я получил удовольствие от лекции.

Neticede dersten zevk aldım.

каждый из нас лично и общество в целом, —

hem bireysel olarak hem de toplum olarak,

В целом, в июне здесь практически нет дождей.

Genel olarak konuşursak, haziran ayında burada biraz yağmur var.

Мы должны смотреть на всю картину в целом.

- Genel görünüme bakmamız gerekiyor.
- Olayın bütününe bakmalıyız.

Неоднозначные фразы в целом ведут к забавным интерпретациям.

Çok anlamlı sözcük grupları genelde komik çevirilere neden olur.

В целом его речь не была такой уж плохой.

Onun konuşması tamamen kötü değildi.

- Люди в целом глупы.
- Люди в большинстве своём глупы.

İnsanlar genellikle aptaldır.

Лазерные принтеры в целом дешевле в эксплуатации, чем струйные.

Lazer yazıcılar genelde mürekkep püskürtmeli yazıcılardan daha ucuzdur.

то в целом уровень моря может подняться на два метра.

iki metrelik bir artıştan söz edebiliriz.

сегодня мы будем искать ответы на эти вопросы в целом

bugün bu sorulara hep birlikte cevap arayacağız

В целом, шесть из 10 детей и молодых людей не получают

Dünya çapında her 10 çocuk ve gençten altısı

Я говорю с научной точки зрения в целом. Наш мир плоский.

genede bilimsel olarak konuşuyorum bakınız dünyamız düzdür

В целом, общение между врачами и пациентами — это важный элемент лечения.

Genel olarak, doktorlar ve hastaları arasındaki iletişim tıbbi tedavinin en önemli kısmıdır.

- В общем, я удовлетворён этим результатом.
- В целом я удовлетворён результатом.

Bütün olarak ben sonuçtan memnunum.

В ней есть несколько опечаток, но в целом это хорошая книга.

Bazı baskı hataları var fakat her şeyi hesaba katarsak iyi bir kitap.

- Ты не замечаешь более важного.
- Ты не видишь ситуацию в целом.

Sen büyük resmi kaçırıyorsun.

я не знал, куда идёт эта дорога и моя жизнь в целом.

bu yolun veya hayatın beni nereye götüreceğinden emin değildim.

и мне хотелось немного отойти от дел, взглянуть на жизнь в целом,

ve bir adım geriye gidip büyük resme bakmak

В общем и целом, журналисты не стесняются вторгаться в чужую личную жизнь.

Genel olarak muhabirler birinin mahremiyetine izinsiz girmeye çekinmezler.

- Ты самая красивая женщина в мире.
- На целом свете ты прекраснейшая из женщин.

Sen tüm dünyada en güzel kadınsın.

- По большей части я с ней согласен.
- В целом я с ней согласен.

Ben genellikle ona katılıyorum.

В целом человеческие существа хотят быть хорошими, но не слишком хорошими, и не все время.

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.

- Я обычно соглашаюсь с Томом.
- Я обычно согласен с Томом.
- Я в целом согласен с Томом.

- Genel olarak Tom'a katılıyorum.
- Genel olarak Tom'la aynı düşüncdeyim.