Translation of "хижине" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "хижине" in a sentence and their turkish translations:

Моя семья жила в хижине.

Ailem bir kulübede yaşıyordu.

Отшельник жил в деревянной хижине.

Keşiş ahşap bir kulübede yaşıyordu.

Том жил один в маленькой хижине.

Tom küçük bir kulübede tek başına yaşıyordu.

Том переночевал в старой охотничьей хижине.

Tom geceyi eski bir avcı kulübesinde geçirdi.

Наоки был беден и жил в хижине.

Naoki fakirdi ve bir kulübede yaşıyordu.

это рассказ о людях, живущих в этой хижине.

kulübenin içinde yaşayan insanların kimliği hakkında bir hikâye anlatır.

В хижине не было ни воды, ни электричества.

Kabinin su ya da elektriği yoktu.

Том живёт один в маленькой хижине в лесу.

Tom ormanda küçük bir kulübede yaşamaktadır.

Том провёл ночь в маленькой хижине неподалёку от озера.

Tom bütün geceyi gölün yanında küçük bir kabinde geçirdi.

Авраам Линкольн, шестнадцатый президент США, родился в бревенчатой хижине в штате Кентукки.

Amerika Birleşik Devletleri'nin 16. başkanı Abraham Lincoln, Kentucky'de bir kulübede doğdu.

В старой хижине не было многих современных устройств, в ней даже печь была дровяной.

Eski kabin pek çok modern cihazdan yoksundu, hatta bir odun sobası bile vardı.