Examples of using "указывать" in a sentence and their turkish translations:
İnsanları parmakla göstermek terbiyesizlik.
Baskıdaki hatalara derhal dikkat çekilmelidir.
Tom'un sana ne yapacağını söylemesine izin verme.
Ses tonu öfke ve ince alayı gösterebilir.
Hiç kimsenin sana ne yapacağını söyleme hakkı yok.
Hiç kimsenin bana ne yapacağımı söylemeye hakkı yok.
Hiç kimsenin sana nasıl davranacağını söylemeye hakkı yok.
Muhtemelen ondan kimseye bahsetmemelisin.
Kimsenin bana ne tür kıyafetler giyebileceğimi söylemeye hakkı yok.
Hiç kimsenin sana çocuğunu nasıl yetiştireceğini söyleme hakkı yok.
Hiç kimsenin sana hayatını nasıl yaşayacağını söyleme hakkı yok.
Hiç kimsenin bana paramı nasıl harcayacağımı söylemeye hakkı yok.
Ne yapacağımın söylenilmesini istemiyorum.
Hiç kimsenin bana kimi sevebilip kimi sevemeyeceğimi söyleme hakkı yok.
Bana ne yapacağımı söyleme hakkın yok.
Hiç kimsenin bana vücudumla ne yapabileceğimi ve ne yapamayacağımı söylemeye hakkı yok.
Bu benim hayatım ve hiç kimsenin bana ne yapacağımı söylemeye hakkı yok.