Examples of using "счастливее" in a sentence and their turkish translations:
Ben senden daha mutluyum.
Tom çok daha mutlu değil.
Daha mutlu olmak istiyorum.
O ondan çok daha mutludur.
Tom kendini daha mutlu hissetti.
Zenginler her zaman fakirlerden daha mutlu değildir.
Hiç daha mutlu olmadık.
Her zamankinden daha mutlu görünüyorsun.
Tom her zamankinden daha mutlu görünüyor.
Tom Mary'den çok daha mutlu görünüyor.
Tom öncekinden daha mutlu görünüyor.
Tom daha mutlu olamazdı.
Tom benden çok daha mutlu görünüyor.
O, evdeyken çok mutludur.
Kendi kendime olmanın mutluluğu başka hiçbir şeyde yok.
Belki başka bir işte daha mutlu olurdun.
Ben daha önce hissettiğimden daha mutlu hissediyorum.
Keşke Tom'u nasıl mutlu edeceğimi anlayabilsem.
Tom boşandığından beri çok daha mutlu görünüyor.
O, torunlarıyla birlikte olduğunda mutludur.
Tom işini değiştirdiğinden beri çok daha mutlu.
"Basit bir özel benden daha mutludur," diye şikayet etti Berthier, "Tüm bu iş yüzünden ölüyorum."
Tom benden çok daha mutlu görünüyor.
Onu hiç daha mutlu görmedim.
Hiç daha mutlu olmadım.
Ama yine de toplum olarak birbirimize karşı daha saygılı olursak hep birlikte daha mutlu oluruz