Examples of using "рыбой" in a sentence and their turkish translations:
Çok balığımsı kokuyor.
Mikroplar, planktonlar ve balıklar.
O, bir balık satıcısı.
Kedi balığı izliyor.
Balinalar küçük balıklar ile beslenirler.
Amcam balık ticareti yapar.
Bir balık olmaktansa bir kuş olmayı yeğlerim.
O, bir balık satıcısı.
Köpek balıkları balık yer.
Bir piyano ve bir balık arasındaki fark nedir?
Bir balık olmaktansa bir kuş olmayı yeğlerim.
- Onlar balık ve et satarlar.
- Onlar balık ve et satıyorlar.
Bütün insanlar balıkların önünde eşittir.
Buradaysa oldukça antisosyal bir hayvan balıklarla oyun oynuyor.
Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.
Balinalar plankton ve küçük balıklarla beslenirler.
Ali'nin dedesi balıkçıydı.
Gölde çok balık var.