Examples of using "рассказала" in a sentence and their turkish translations:
- Herkese söyledi.
- O herkese söyledi.
- Herkese anlattı.
Marie bir fıkra anlattı.
Mary John'a sırrı söyledi.
O ona her şeyi söyledi.
O ona her şeyi söyledi.
O ona fıkra anlattı.
Mary senin hakkındaki her şeyi bana anlattı.
Dün gece, o bana her şeyi söyledi.
Çocuklara ilginç bir hikaye anlattı.
Bize ilginç bir hikaye anlattı.
- O bana ilginç bir hikaye anlattı.
- O, bana ilginç bir hikaye anlattı.
O, iş yerindeki herkese söyledi.
Ebeveynlerine ondan bahsettin mi?
Kızım senin hakkındaki her şeyi bana anlattı.
O, ona çocukluğu hakkında her şeyi anlattı.
O gözyaşları içinde hikayesini anlattı.
Büyükannem bana Külkedisi hikayesini anlattı.
Annem bize ilginç bir hikaye anlattı.
Mary polise Tom'u görmüş olduğunu söyledi.
Tom'a geçmişimden bahsettim.
O bana çalmanın kötülüklerinden bahsetti.
O, ona bir fıkra anlattı, ama o gülmedi.
Gözyaşlarına boğulmuş mutsuz bir kadın, hikayesini anlattı.
Gözerinde yaşlarla hikayeyi anlattı.
O ona astrolojiye inandığını söyledi.
Mary'nin bana söylediğini Tom'a söyledim.
O herkese söyledi.
Tom Mary'nin ona anlattığı hikayeye inandı.
Anna'nın aşık olduğunu bana söylediği zamanı hatırlıyorum.
Sana ondan bahsettim.
Bana Avustralya'da gördüğünden bahsetti.
Bir fıkra anlattım.
Tom onu ona söyleyen kişinin Mary olduğunu söyledi.
Tom Mary'den ona çocukluğundan bahsetmesini istedi.
Nancy bana yangından bahsetti.
Tom'a Mary'den bahsettin mi?
"Mary Tom'a flört ettiğimizi mi söyledi?" "Evet." "Onu öldüreceğim."
O, her şeyi bana söylemedi.
Onlara ne gördüğümü söyledim.
Ona ne gördüğümü söyledim.
Onlara senden bahsettim.
- O bana senin hakkında iyi şeyler anlattı.
- O bana seninle ilgili iyi şeyler anlattı.
Tom'a senin hakkında her şeyi söyledim.
Sana söylemediğim bir şey var.
Tom'a söylememi istiyor musun?
Nasıl hissettiğini Tom'a söyledin mi?
Tom'a ne olduğundan bahsettim.
O bana her şeyi anlattı.
Bildiğim her şeyi polise söyledim.
"Tom bilir." "O biliyor mu? Ona söyledin mi? "Hayır, kendi başına öğrendi."
O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı.
Ona senin hakkında her şeyi söyledim.
Ne gördüğümü ona tam olarak söyledim.
- Anne babana bizden söz ettin mi?
- Anne babanıza bizden bahsettiniz mi?
Sana söylediğim her şeyi Tom'a söyledim.
Onun bana ne söylediğine inanmayacaksın!
Tom Mary'nin söylediği şakayı anlamadı.
“Çözdüm her şeyi. Bilirsin, o kadar da aptal değilimdir.” — “Hadi canım sen de. Belli ki Mary anlatmış sana her şeyi.”
Ne gördüğümü onlara tam olarak söyledim.
Tom Mary'ye söyledi ve Mary John'a söyledi.
Tom hakkında bildiğim her şeyi sana anlattım.
Sana Almanya hakkında bildiğim her şeyi anlattım.
Elbette Tom'a söyledim.
Hayatı hakkında bana bir sürü hikaye anlattı.
Onlara gerçeği söyledim.
Tom'a söylememi istemediğine emin misin?
Yarınki toplantıdan Tom'a bahsettin mi?
Onu bize söylediğin için teşekkürler.
Dün yaptığımız şey hakkında Tom'a her şeyi söyledim.
Ona söylemedim.
Tom'a söyledin mi?
Neden bana ne olduğunu söylemedin?
Bu sorundan kimseye bahsettin mi?
Senden ve Mary'den gerçekten Tom'a bahsetmemi ister misin?
Neden bu yer hakkında bana söylemedin?
Bütün bildiğimi polise anlattım.
Neden sadece onlara söylemedin?
Neden sadece ona söylemedin?
Tom'a daha önce söyledin mi?
Ben zaten bildiğim her şeyi sana söyledim.
Ona bana söylediğini söyle.
Neden sadece bize söylemedin?
Neden sadece bana söylemedin?
Tom'a köpeğinin öldüğünü söyledin mi?