Examples of using "прочитал" in a sentence and their turkish translations:
- Ben kitabı okudum.
- Kitabı okudum.
Raporu okudum.
Ne okudun?
Papaz bir vaaz verdi.
Tom mektubu okudu.
Kitabı dün okudu.
Onu yanlış okudum.
- Tom şiiri sesli okudu.
- Tom şiiri yüksek sesle okudu.
O bir sürü kitap okudu.
Tom çok kitap okudu.
Ben yüzlerce kitap okudum.
Ben okudum.
Mektubu sadece o okudu.
Ben ilk sayfayı okudum.
Şiiri yüksek sesle okudu.
bu raporu gördüm.
Shakespeare'den bir pasaj okudu.
Onu aileme okurum.
Tüm küçük baskıyı okudun mu?
Tom, Mary'nin gizli günlüğünü okudu.
Tom bir sürü Fransızca kitaplar okudu.
Ben kitabı tek seferde okudum.
Tom şişenin üzerindeki etiketi okudu.
Mektubu üç kez okudum.
Ben kitabı zaten okudum.
Dört yeni kitap okudum.
İlk okuduğun kitap neydi?
Yirmi öğrenciden sadece bir tanesi kitabı okumuştu.
- Sadece bu kitabı okudum.
- Ben sadece bu kitabı okudum.
- Profesör Orta Doğu hakkında ders verdi.
- Profesör, Orta Doğu üzerine bir ders verdi.
Bilimci evrenin yapısı üzerine bir ders verdi.
Bu sabah ilginç bir makale okudum.
Tom Mary'ye bir uyku vakti hikayesi okudu.
Tom gazeteyi aldı ve manşetleri okudu.
Etiketi okudum.
O, kitabı sekiz günde okudu.
O bir hafta içinde kitabı okudu.
Ben kitabı okudum.
- Tom bu üç kitabın üçünü de okudu.
- Tom bu kitapların üçünü de okudu.
- Tom bu üç kitabın tümünü okudu.
Raftaki her kitabı okudum.
Ben bir akşamda bütün kitabı okudum.
Onun öldürüldüğünü gazetede okudum.
Bunu sana yüksek sesle okumamı ister misin?
Önerilen okumayı bitirdin mi?
O, Savaş ve barış'ı 15 kere okudu
Dün asit yağmurlarıyla ilgili bir makale okudum.
Bu hariç buradaki her kitabı okudum.
Asit yağmuru hakkında dün bir makale okudum.
Romanın son sayfasını henüz okumadım.
Şimdiye kadar kaç tane kitap okuduğunuzu düşünüyorsunuz?
Gerçek bir zevkle kitabını okudum.
Ben üç gün önce onu dergide okudum.
- Uyuyakalmadan evvel sadece birkaç sayfa okumuştum.
- Sadece birkaç sayfa okuduktan sonra uyuyakalmışım.
Sık Sorulan Soruları okudunuz mu?
Kitabı okumadı.
O hikayeyi bir kitapta okudum.
Tom gazete satın aldı ve trende okudu.
Bana bahsettiğin makaleyi okudum.
Birinci sayfayı okudum.
Önceden kitabı okudun?
O, Kaliforniya Üniversitesinde Japon edebiyatı üzerine bir dizi konferans verdi.
10 kitap okudum, 70 sayfa makale yazdım,
Bu dergiyi atma. Ben henüz okumadım.
Kitabı okudum.
Kitabı okumayı bitirdiysen kütüphaneye iade et.
Her şeyi okudun mu?
Raporu okudun mu?
Tom öğretmenin ona okumasın söylediği kitabı okumadı.
Onun bütün romanlarını okudum.
- O romanı zaten okudum.
- O romanı daha önce okudum.
Tom sözleşmeyi okuması gerektiği kadar dikkatlice okumadı.
Kamal henüz kitabı okumadı.
Dün ilginç bir kitap okudum.
Tom'un mektubunu Mary'ye okudum.
Son zamanlarda birçok şeye bakışımı değiştiren kitabı okuyorum.
Sözcüğü birkaç kez okudum ama hatırlayamadım.
Mektubu ona okudum.
Ben şimdiye kadar yaklaşık yüz tane kitap okudum.
- Hepsini okudunuz mu?
- Her şeyi okudun mu?
- Kütüphanedeki bütün kitapları okudum.
- Kütüphanede bütün kitapları okudum.
Tüm kitabı okudum.
- Kuran'ı okudum.
- Kuran okudum.
O kitapların ikisini de önceden okudum.
Bu kitabı bir defa daha okursam, üç defa okumuş olacağım.
Tom bir yerde kısa insanların uzun insanlardan daha fazla uykuya ihtiyacı olduğunu okudu.
O kitabı başından sonuna kadar okudu.
Tom üç saatte tüm kitabı okudu.
Bu kitabı okumuş muydun?
- Kitabı çoktan okudun mu?
- Kitabı bu kadar çabuk mu okudun?
Kitabı okumadım.
Neden bunu okudum?
Onun kitabını okudum.
Ben bir sürü kitap okudum.
Onu okumanı istiyorum.
Kitabı okumayı bitirdiysen kütüphaneye iade et.