Examples of using "приказали" in a sentence and their turkish translations:
Onlar köpeğe oturmasını emretti.
Seni öldürmem emredildi.
Bunu yapmamız emredildi.
Tom'a bunu yapması emredildi.
Onlar Tom'un Mary'yi öldürmesini emretti.
Polis şüphelinin silahını bırakmasını emretti.
Bana emredildiği için onu yaptım.