Examples of using "сидеть" in a sentence and their turkish translations:
Evde durmak sıkıcıdır.
Herkes oturmuş kaldı.
- Tom oturmuş kaldı.
- Tom oturmaya devam etti.
Yerimden kalkmadım.
Rahatça oturuyor musun?
Oturmalıyız.
- Tom oturmuş kaldı.
- Tom oturmaya devam etti.
Evde kalmak sıkıcıdır.
Burada oturamazsın.
Evde kalmak eğlenceli değildir.
Tom'dan sessiz olmasını rica et.
Orada oturmayı reddediyorum.
Ortaya oturmak istiyorum.
Tom arkaya oturmak ister.
Tom önde oturmak ister.
Tom arkada oturuyor olacak.
- Tom önde oturacak.
- Tom öne oturacak.
Tom arkada oturmayı planlıyor.
Herkes onun yanına oturmak istiyor.
Pencerenin yanında oturmak istiyorum.
ve bu beni soğuk zeminden koruyacaktır.
Öğrencilere sessiz olmalarını söyledi.
Suçlular hapse gitmeli.
Tom sakin oturamadı.
- Tom susmamı söyledi.
- Tom uslu durmamı söyledi.
Ben pencerenin yanında oturmayı severim.
Tom köpeğe oturmasını emretti.
Bu koltuk oturmak için rahat.
Bütün gün oturmak sizin için iyi değil.
Sıcak bir şöminenin yanında oturmak hoştur.
Babam bana sessiz kalmayı öğretti.
Tom'un yeri hapistir.
O hapiste olmalı.
O, hapiste olmalı.
Tom evde olmak istemiyor.
Tom yerde oturmayı sever.
Tom yanımda oturmak istemiyordu.
Tom Mary'nin yanına oturmak istemedi.
- Senin yanında oturmak istemiyorum.
- Yanınızda oturmak istemiyorum.
Onların yanında oturmak istemiyorum.
Onun yanında oturmak istemiyorum.
Onun yanında oturmak istemiyorum.
Tom'un yanına oturmak istemiyorum.
ve bu beni soğuk zeminden koruyacak.
Benimle birlikte oturmak zorunda değilsin.
Tom Mary'nin yanına oturmak istiyordu.
Tom oturup beklemekten başka bir şey yapamadı.
Pencerenin yanında oturmayı sevmem.
Ben sahilde oturmayı severim.
Trenin arkasında oturmak zorunda kalacağız.
Tom'la birlikte oturmak zorunda değilsin.
Bütün gün evde olacak mısın?
Dört duvar arasında oturmaktan usandım.
Buraya oturabilirsin.
Oturmak istersen kendine bir sandalye getir.
Boş oturmaktan hoşlanmam.
Tom'la oturmak istemiyorum.
Tom'la oturmak istemedim.
Tom hapiste vakit geçirmek istemiyor.
Son sırada oturmayı tercih ederim.
O onun ile oturmayacak.
- Nereye oturmak istersin?
- Nerede oturmak istersiniz?
Ekrana çok yakın oturmayı sevmiyorum.
Ben hala oturamam.
İçeride kalamayacak kadar çok güzel bir gündü.
Nerede oturmam gerekiyor?
Ben ön sırada oturmayı sevmiyorum.
Kaç saat boyunca bilgisayar başında oturabilirsin?
En ön sırada oturma şerefine nail oldum.
O bir katil, demir parmaklıkların arkasında olması gerekir!
Benim küçük kızım benim omuzlarımda oturmayı seviyor.
Burada oturup daha fazla bekleyemem.
Sana evde kalmanı söylemedim mi?
Sen ve Tom arasında oturmak istiyorum.
Oturacak ve konuşacak zamanım yok.
Tom her zaman ön sırada oturmak ister.
Karanlığın içinde yalnız oturmak istemiyorum.
Bütün gün burada olmak niyetinde değilim.
Acil çıkışın yanında oturmak istiyorum.
Tom, Mary'nin yanına oturmak istemiyor.
Sadece burada oturmaktan ve bir şey yapmamaktan usandım.
Bu buzla temasıma engel oluyor
Şimdi ağrı olmadan oturamam.
O şarkı söyleyinceye kadar burada oturacağım.
Evde kalmalıydım.
Hoparlörlerle platformda oturmam isteniyordu.
Yapman gereken tek şey burada oturmak ve izlemek.
Sadece burada oturacağım ve Tom'u bekleyeceğim.
Onlar köpeğe oturmasını emretti.
Böyle güzel bir günde kim eve kapatılmak ister?
Bu çim üstüne oturmak için çok yaş.
O, hiç kimsenin sandalyesinde oturmasına izin vermeyecek.
Tom'un canı bir tiyatro koltuğunda iki saat oturmak istemiyordu.
Hiçbir kuş kafese konulmayı sevmez.
Tom gelene kadar burada oturacağım.
Tom benimle oturmak istemediğini söyledi.