Examples of using "потребовалось" in a sentence and their turkish translations:
Bu zaman alır.
Yangını söndürmek uzun bir süre aldı.
Saatimi tamir ettirmem 50 dolara mal oldu.
Tom'un bunu yapması üç saatini aldı.
Taj Mahal'i yapmak 22 yıl aldı.
Onu bitirmek uzun zamanımı aldı.
İstasyona gitmek beş dakika aldı.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- Doktorun ameliyatı yapması sekiz saat sürdü.
- Doktorun ameliyatı gerçekleştirmesi için sekiz saat gerekti.
Onu yeniden programlamak birkaç saatimi aldı.
Onu açmak için birkaç saate ihtiyacım oldu.
Yazıyı bitirmek 2 saatimi aldı.
Mektubu yazmak üç saatimi aldı.
Adaya gitmek polisin bir sürü zamanını aldı.
Bu kitabı okumak iki saat sürer.
Tom'u bulmak biraz zaman aldı.
Bunu yapmak birkaç saatimi aldı.
Soğuk algınlığımı atlatmam uzun bir süremi aldı.
İşi tamamlamak sadece on beş dakikamızı aldı.
Yokohama'ya erişmek iki saatimi aldı.
O odayı boyamak birkaç saatimi aldı.
Kendimi gürültüye alıştırmam uzun zaman aldı.
Soğuk algınlığımı atlatmam bir aydan daha fazla zamanımı aldı.
Soğuk algınlığımı atlatmam on günümü aldı.
Ödevini bitirmek Tom'un neredeyse üç saatini aldı.
Hatasını anlaması biraz zaman aldı.
Mary'nin ölümünü hazmetmek Tom'un uzun zamanını aldı.
Bunu yapmayı öğrenmem uzun sürdü.
Boston'a gitmek üç saatimi aldı.
Bu resmi çizmem birkaç saatimi aldı.
Birbirlerine alışmaları biraz zaman aldı.
Hatalarını fark etmek onun sadece birkaç dakikasını aldı.
Tom'un broşürü okuması beş dakikadan biraz daha fazla sürdü.
Trenle Tokyo'ya gitmek iki saatimizi aldı.
Birbirlerine alışmak biraz zamanlarını aldı.
Araba ile oraya ulaşmak benim bir buçuk saatimi aldı.
Onun raporu yazması uzun bir zaman aldı.
Sadece o sözcükleri söyleyebilmek yıllarımı aldı.
Onun ne söylediğini anlamak uzun bir zaman aldı.
Onu yapmak çok zamanımı almazdı.
- Problemi çözmek on dakikasını aldı.
- Problemi çözmesi on dakika sürdü.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
Üşütmemi atlatmak bir aydan daha fazla sürdü fakat şimdi iyiyim.
Lunaparkı yapmak on yıl aldı.
O geldiğinde, nerede olduğunu anlamak için biraz zamana ihtiyacı vardı
Apollo 8 mürettebatının Ay'a gitmesi üç gün sürdü, ancak tek başlarına uçmadılar.
O yarım saat sürdü.
Boston'a gitmek üç saatimizi aldı.
Tokyo'ya varmamız iki saat aldı.
Bir zamanlar terörist bir gruba katıldığını Mary'ye itiraf etmek zorunda kalması Tom'u cesaretlendirdi.
- Bu raporu yazman ne kadar zamanını aldı?
- Bu raporu yazmanız ne kadar sürdü?
- Bu raporu yazman ne kadar sürdü?
Atina'da varmak iki saatimizi aldı.