Examples of using "долларов" in a sentence and their turkish translations:
Otuz dolar yeterli mi?
30 dolar tuttu.
Tom'a 300 dolar ver.
Kayıp 100 dolara ulaştı.
Ona 300 dolar ver.
Ona 300 dolar ver.
İşte 10,00 dolar.
İşte 5 dolar.
Fiyat üç yüz dolar.
Üç yüz dolar yeterli mi?
300 dolar yeterli olur mu?
- Otuz dolar yeter mi?
- Otuz dolar yetecek mi?
- Beş dolarınız var mı?
- Beş doların var mı?
Tom'a 300 dolar borçluyum.
- Sana 30 dolar borçluyum.
- Size 30 dolar borçluyum.
Bu otuz milyon dolara mal oldu.
1000 dolar büyük bir yekundur.
300 dolarım var.
Bu otuz milyon dolara mal oldu.
Ona beş dolar ödedim.
Ona 100 dolar borçluyum.
Ona on dolar borçluyum.
Sana beş dolar borçluyum.
Bu yüz dolarlık bir banknot.
Sana 1.000 $ borçluyum.
30 dolar borç alabilir miyim?
O, bana 10 dolara mal oldu.
Sana otuz dolar borçluyum.
Sana 300 dolar borçluyum.
- Sana otuz dolar vereceğim.
- Sana 30 dolar vereceğim.
Bana 1,000 dolar borçlusun.
O saati tamir ettirmek üç yüz dolara mal oldu.
Bana üç yüz dolar borç verebilir misin?
yalnızca 146 milyon dolar.
58 dolar para çekilivermiş
Türk şirketlerine ödünç verdi
Kitabın fiyatı beş dolardı.
O, yüz dolar biriktirdi.
Bana yüz dolar ver.
Tom bir milyon dolar istedi.
Bu kitabın maliyeti beş dolar.
Tom üç yüz dolar tasarruf yaptı.
Kayıp bir milyon doları buluyor.
Senin hissen yirmi dolar.
Bu üç yüz dolar eder.
300 doların faydası olur mu?
Onların tanesi otuz dolar.
Üç yüz dolar istedim.
Tom'a üç yüz dolar ödendi.
Bu on dolar olacak.
Milyarlarca dolarım var.
Yüz dolar bir şey değildir.
Üç yüz dolar kazandım.
Sami altmış dolar ödünç aldı.
Doksan dolarları var.
Onu on dolara aldım.
Tam olarak üç bin dolara mal oldu.
Bu sana otuz dolara mal olacak.
Bunu onarmak 300 dolara mal olacak.
O kürek otuz dolar.
Onlara 300 dolar ver.
Onu on dolara sattım.
O, onu beş dolara aldı.
Ben onun için on dolar ödedim.
Beş bin dolar büyük miktarda paradır.
Onu yaklaşık 12 dolara satın aldım.
O, onun için 5 dolar istedi.
- Buna 30 dolar verdim.
- Buna 30 dolar para verdim.
- Buna 30 dolar ödedim.
Tom masaya otuz dolar koydu.
Tom üç yüz dolara bir bisiklet aldı.
Onun sadece 100 doları vardı.
Onu on dolara sattım.
42 milyar doların üzerinde para harcanıyor.
üç alıştırma belirledik.
ikincisi 2.000 dolardı;
üçüncüsü 6.000 dolardı.
milyonlarca dolarlık MR makinesinin işlevini üstlenerek
maliyeti 200,000 dolar,
64 milyarlık kurumsal vergi ödedi;
1 milyar doların üzerine çıkmış üstelik.
Sana on dolar borçluyum.
O elli dolardan daha azdı.
Ek olarak beş dolar ödedim.
Toplam 7.65 dolar, lütfen.
Yüz dolar sadece bozuk para.
Kâr üç milyon dolara varacak.
Masraf binlerce doları bulacak.
O, en fazla 50 dolar ödeyecek.
Tom 300 dolar para cezası ödedi.
Tom Mary'ye 300 dolar borçlu.
Onun borcu 100 dolara geldi.
Fazladan bir on dolara ihtiyacımız olacak.
Ona on dolar borçluyum.