Examples of using "получила" in a sentence and their turkish translations:
A aldı.
Dişi, mesajı alıyor.
Hak ettiğini buldu.
Çiçeklerimi aldın mı?
O, çiçekleri almadı.
Mary bir Nobel ödülü kazandı.
Mary olağandışı notlar aldı.
O, işi almadı.
İyi bir eğitim aldı.
O bir doktora derecesi aldı.
Aldım da.
böylece ilaçlarını alabilecekti.
O, istediğini aldı.
Mary Tom'dan bir telgraf aldı.
O en iyi derecelere sahiptir.
Kütüphane birçok yeni kitaplar edindi.
O, arabayı kullanmak için izin aldı.
O, parayı ondan aldı.
Binlerce mektup ve e-posta aldım.
12 yıl geçti.
Bu yolda kendime çok değerli dersler çıkardım.
O matematikte iyi notlar aldı.
Bugün elektrik faturasını aldı.
Onun favori CD'si var.
Çiçekleri aldın mı?
Mary gizli bir hayranından bir not aldı.
Bir hafta önce yazılmış bir mektup aldım.
O, İngilizcede iyi dereceler aldı.
Sosyalist Parti oyların sadece% 18'ini aldı.
Terfi ettim.
O, erkek arkadaşından bir hediye aldı.
O, ondan bir cevap almadı.
Mektubunu aldım.
ve Nobel Barış ödülünü alan ilk Afrikalı kadın
Kanserimi eteri yağlarla nasıl iyileştireceğime dair
Florida'daki genç bir kızdan haber aldım,
Altınını ipotek etmiş ve kredi almış.
Üç yıl önce bir master derecesi aldı.
Mary "En İyi Kadın Performansı" ödülünü kazandı.
Soprano performansı için şiddetli alkış aldı.
Bu kitap hak ettiği ilgiyi görmedi.
Polis, ondan önemli bir bilgi aldı.
Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.
Onların her biri bir hediye aldı.
Neyse, işi almadım.
Oradayken beklenmedik bir hediye aldım.
Sınıftaki en yüksek notlardan birini aldım.
Polis sadece tek bir banka hesabına ulaştığında,
Bileti boşuna aldım.
Mesajlarını aldım.
- Mary doğum günü için bir sürü hediye aldı.
- Mary doğum günü için birçok hediye aldı.
Senin mektubunu aldım.
Geçen yıl kaç tane Noel kartı aldınız?
Dün mesajını aldım.
Bu yıl Tom'a bir Noel hediyesi aldınız mı?
Ben de o denklemleri ödünç aldım, buz için uyarladım
1979'da Rahibe Teresa Nobel Barış Ödülü'nü kazandı.
Mesajı aldın mı?
Kız kardeşim benden daha fazla Noel hediyesi aldı.
Tom Mary'nin bir ehliyeti olduğuna inanmadığını söylüyordu.
- Mektubumu aldığında şaşırmış olabilir.
- O, mektubumu aldığında şaşırmış olabilir.
Birkaç hafta sonra bir mesaj yolladı,
Fizikten B aldım.
Kız kardeşimden bir mektup aldım.
Davet bile edilmedim.
Dün onun mektubunu aldım.
- İhtiyacım olan bilgiye ulaştım.
- İhtiyaç duyduğum bilgiyi aldım.
Onun geçen tatil mevsiminde kaç tane hediye aldığını düşünüyorsun?
Bankadan bir genelge aldım.
Lakabını nasıl aldın?
Ondan bir mesaj aldım.
Ondan bir mesaj aldım.
Erkek arkadaşından almış olduğu hediyeyi bana gösterdi.
Bu yıl Tom'dan bir Noel hediyesi aldın mı?
Tom, Mary'nin canı yanmadığı için mutlu olduğunu söyledi.
Üç kızdan her biri bir ödül aldı.
Mektubunu dün aldım.
- Onun bir mektubunu aldın mı?
- Onun mektubunu aldın mı?
Ben sadece müşterilerimin birinden güzel bir çiçek demeti aldım.
Onların her biri bir elma aldı.
Mektubumu aldın mı?
Erkek kardeşimden bir mektup aldım.
Mektubunu aldım.
Sonunda İngiliz pasaportumu aldım.
Telgrafı ne zaman aldın?
Gönderdiğim çiçekleri aldın mı?
Kartını az önce aldım.
İstediğini aldın.
O, ondan çok hoşlandığını söylüyor.
O, ona vermeyeceğini söylese bile o, ondan parayı aldı.
Sana gönderdiğim çiçekleri aldın mı?
Tom'dan bir mesaj daha aldım.
Az önce Tom'dan bir mesaj aldım.
Sadece onlardan bir mesaj aldım.
Sadece ondan bir mesaj aldım.
O şimdiye kadar aldığım tek şikayet.
İstediğimi aldım.