Examples of using "позволь" in a sentence and their turkish translations:
Yardım edeyim.
Onu başka şekilde ifade edeyim.
Göstermeme izin ver.
Bunu yapayım.
- Tom'a yardım edeyim.
- Tom'a yardım etmeme izin ver.
Lütfen yardım edeyim.
Ben yalnız gideyim.
Sana aptalca bir soru sorayım.
Sana bir öpücük vereyim.
Tom'un onu taşımasına izin ver.
- Tom'a söyleyeyim.
- Tom'a söylememe izin ver.
Onu tekrar edeyim.
Sana biraz tavsiye vereyim.
İşimizi yapmamıza izin ver.
- Sadece sana yardım edeyim.
- Sana yardım etmeme izin ver.
Bir şey denememe izin ver.
- Bir şey açıklamama izin ver.
- Bir şey açıklayayım.
Lütfen eve gitmeme izin ver.
Bir şey söyleyeyim.
Sana bir soru sormama izin ver.
Sana aptalca bir soru sorayım.
Bu gece ben ödeyeyim.
Onu tek başına yapsın.
Seni eve götüreyim.
Size kız kardeşimi takdim edeyim.
Bildiğimi onlara söyleyeyim.
Bildiğimi ona söyleyeyim.
- Açıklamama izin verin.
- Açıklamama izin ver.
Tom'a basit bir soru sorayım.
Kalmama izin ver.
Sana öğle yemeği ısmarlayayım.
Tom'la konuşmaya çalışayım.
Seni bir kez daha öpmeme izin ver.
- Kalalım.
- Kalmamıza izin ver.
Lütfen bana izin verin.
Onlara yardım edeyim.
Sana Tom hakkında bir şey söyleyeyim.
Sana durumu anlatayım.
Bagajınıza yardımcı olmama izin verin.
Sana başka bir şey göstereyim.
Sadece sana bir şey sorayım.
Onu senin için heceleyerek okuyayım.
En azından sana akşam yemeği ısmarlayayım.
Sana bir şey söyleyeyim, Tom.
Hey, sana bir şey söyleyeyim.
Sana teorimi anlatayım.
Sana hikayenin benimle ilgili kısmını anlatayım.
Sana bir şey sormama izin ver.
Paltomu alayım.
Sana bir şey söyleyeyim.
Bırak gideyim.
Neyin önemli olduğunu sana hatırlatayım.
Ben de geleyim.
Bırak gideyim.
Boston hakkında sana bir şey söyleyeyim.
Bana bıçağı ver ve ekmeği dilimleyeyim.
Ceketimi çıkarayım.
- Burada kalalım.
- Burada kalmamıza izin ver.
Ona yardım edeyim.
Tom araba sürmek isterse ona izin ver.
- Konuşmama izin verin.
- Konuşayım.
Onunla ilgileneyim.
Sana yardım etmesine izin ver.
Açıklayayım.
Sana bazı tavsiyeler vereyim - rüzgâr yönünde çiş yapmayın!
- Tom'un konuşmasına izin ver.
- Tom konuşsun.
Kalmalarına izin ver.
Kalmasına izin ver.
Onun kalmasına izin ver.
Unutmadan önce bunu sana vereyim.
Lütfen gitmeme izin verin.
Sana ebeveynlerimi tanıştırayım.
Listeyi görmeme izin ver.
Seni tebrik eden ilk kişi ben olayım.
Kararımı erteleyeyim.
Ayrılalım.
Lütfen onu yapmama izin ver.
Tahmin etmeme izin verin.
Bir göz atalım.
Onun sana yardım etmesine izin ver.
Sana bazı örnekler vereyim.
- Gitmeme izin ver.
- Bırak gideyim.
- Lütfen seninle gitmeme izin ver.
- Lütfen sizinle gitmeme izin verin.
- Lütfen sizinle gitmeme izin veriniz.
Bırak konuşsun.
Yardım edeyim.
Elini tutmama izin ver.
Konuşalım.
Gitmeme izin ver.
Seni hastaneye götüreyim.
Neden onu yapman gerektiği konusunda sana birkaç başka neden vereyim.
Tom evde kalsın.
Tom'un gelmesine izin ver.
Onların gitmesine izin ver.
Onun bunu yapmasına izin ver.
Sana onlardan bahsedeyim.
Ne düşündüğümü sana söyleyeyim.