Examples of using "песен" in a sentence and their turkish translations:
Kaç tane şarkı yazdın?
Tom yüzlerce şarkı yazdı.
Tom çok şarkı biliyor.
Ben çok şarkı biliyorum.
Tom bu şarkıları birlikte yazdı.
Tom kaç tane şarkı yazdı?
- Şarkı sözlerini mi çeviriyorsun?
- Şarkı sözlerini çeviriyor musun?
Bazı şarkılar söyleyelim.
Şarkılar yazmak benim hobimdir.
Şarkı sözleri yazmada o kadar iyi değilim.
O da çok şarkı biliyordu.
Birkaç Fransızca şarkı biliyorum.
Benden birkaç şarkı söylemem istendi.
Onlar da çok şarkı biliyordu.
Tom üç yüz şarkıdan daha fazla yazdı.
Birkaç eski şarkı söyledi.
Tom birçok eski şarkıyı seslendirdi.
- Tom birçok Fransız şarkıları bilir.
- Tom birçok Fransız şarkısı bilir.
Birkaç Noel şarkısı yazdım.
Birkaç Belarus şarkısı söyleyelim!
Birçok Fransızca şarkı biliyorum.
Birkaç İngilizce şarkı öğrenmek istiyor.
Sevdiğim şarkılardan biridir bu.
Bizim için birkaç İngilizce şarkı söyler misin?
Bu onların daha iyi şarkılarından biri.
Tom birkaç Fransızca şarkı öğrenmek istiyor.
Hiç Fransızca şarkı bilmiyorum.
Jane bazı Japonca şarkılar söyleyebilir.
Ken, birçok Japon şarkılarını ezbere öğrendi.
Onun şarkılarından her biri bir liste başıydı.
Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
Ken bir sürü Japonca şarkı ezberledi.
Tom'dan birkaç şarkı söylemesini istedim.
Tom bazı Fransızca şarkıları öğrenmek istedi.
Favori şarkılarımdan biri Hungry Spider'dır.
Fransızca birkaç şarkı yazdım.
Birkaç şarkı söylemeni istiyoruz.
Yazdığı şarkılardan birini söyledi.
- Şarkılardan herhangi birini bilmiyordum.
- Şarkılardan hiçbirini bilmiyordum.
En favori melodilerimden birisi radyoda çalıyordu.
Tom şarkıcı ve söz yazarıdır.
Tom hoşlanmadığı şarkıların bir listesini yaptı.
Bazı İspanyolca şarkılar öğrenmek istiyoruz.
Tom bazı Fransızca şarkılar söyleyebilir.
Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
Benim favori Noel şarkılarımdan dördü " Silent Night ", "Joy to the World ", " The First Noel " ve " Away in the Manger. "