Examples of using "отрицать" in a sentence and their turkish translations:
Açık olanı reddetmek aptalca.
Bunu inkar etmeye çalışma.
- Bu inkâr edilemez.
- Bu yadsınamaz.
Bunu reddetmeyeceğim.
Bu inkar edemeyeceğin bir gerçektir.
Onu inkar edemezsin.
Onu inkar edemedim.
O gerçek inkar edilemez.
Bunu inkar edemem.
Bunu inkar etmeyeceğim.
Tom her şeyi reddedecek.
Onun inkâr edilemez olduğunu düşünüyorum.
Onu inkar edemem.
Onun zeki olduğu inkar edilemez.
Onu kimse reddedemez.
Kimse onu inkar edemez.
Tom bunu reddedemez.
Onu inkar etmeyeceğim.
Artık bunu inkar etmenin bir faydası yok.
Bunu inkar etmeye çalışmanın bir anlamı yok.
Bu inkar edemeyeceğin bir gerçektir.
ikiside birbirini çok güzel bir şekilde yalanlayabiliyor
Tom bunu artık reddedemez.
Tom Mary'nin suçlamasını inkar etmeye çalışmadı.
Onun çok verimli olduğunu inkar etmek yok.
Onun dürüst olduğu gerçeğini inkar edemeyiz.
İnkar edilemez bir şey varsa sizden etkilendim.
Bunu inkar edemeyiz -- kültürde varlık imkân yaratır.
Tom'un onu reddedeceğini sanmıyorum.
Dünyanın yuvarlak olduğu gerçeğini kimse inkar edemez.
Sebepsiz bir şey olmayacağı gerçeğini kimse inkar edemez.
O bunu reddedecek, bu nedenle onu aldırış etme.
Kimse dünya ekonomisinin Amerikan ekonomisinin etrafında döndüğü gerçeğini reddedemez.