Examples of using "опаздывает" in a sentence and their turkish translations:
Uçak neden geç kaldı?
Tren geç kalmış gibi görünüyor.
Otobüs geç kalmıştı.
Tren gecikti.
O geç kaldı.
O geç kaldı.
Tom nadiren geç kalır.
Tren neden geç kaldı?
Bizim tren gecikti.
Tom sık sık geç gelir.
O nadiren geç kalır.
Görünüşe göre, otobüs geç kaldı.
O çoğunlukla geç gelir.
Otobüs neden gecikti?
Tom muhtemelen geç kalacak.
Bazen tren zamanında gelmez.
Tom her zaman geç kalır.
O, sık sık geç gelir.
Tom randevulara nadiren geç kalır.
O her zaman geç kalmaz.
Onun neden geç kaldığını merak ediyorum.
Tom geç kalacağını söyledi.
Otobüsün neden geç kaldığını merak ediyorum.
Tom'un neden geç kaldığını merak ediyorum.
O her zaman geç kalmıyor.
Tom her zaman geç gelmez.
Tom geç kaldı.
Tom asla geç kalmaz.
Tom otuz dakika gecikti.
Tom çoğunlukla oldukça geç kalır.
Fred, sık sık sınıfa geç geliyor.
Tren otuz dakika geç kaldı.
Randevularına nadiren geç kalır.
O, sık sık işe geç kalır.
O her zaman okula geç gelir.
Bazen okula geç kalır.
Tom Mary'nin neden geç kaldığını biliyordu.
Tom'un neden geç kaldığını biliyorum.
O, okula nadiren geç kalır.
O her zaman derse geç kalır.
Tom her zaman derse geç kalır.
Tom sık sık derse geç kalır.
O her zaman toplantılara geç kalır.
Bana öyle geliyor ki tren geç kaldı.
Tom randevulara çoğunlukla geç kalır.
Tom sık sık işe geç kalır.
Tom sık sık okula geç kalır.
Tom neredeyse asla geç kalmaz.
Tom her zaman randevulara geç kalır.
Tom her zaman işe geç kalıyor.
Tom oldukça sık okula geç kalır.
O, asla okula geç kalmaz.
O, asla okula geç kalmaz.
Tom neden gecikti.
Tom biraz geç kaldı.
Uçağımız otuz dakika geç kaldı.
Tom her zaman geç kalmaz fakat sık sık kalır.
Tom asla okula geç kalmaz.
Tom sık sık sınıfa geç kalıyor.
Tom okula nadiren geç kalır.
Tom'un neden geç kaldığını bilmiyordum.
Tom Mary'nin genellikle geç kalmadığını söyledi.
Tom, Mary'nin sık sık geç kaldığını söylüyor.
Tom Mary'nin sık sık geç kaldığını söyledi.
Tom Mary'nin neden geç kaldığını bilmek istedi.
- Pazartesi günleri çoğunlukla okula geç kalır.
- Pazartesileri okula sık sık geç geliyor.
- Pazartesileri okula sık sık geç kalıyor.
O, pazartesi günleri sık sık okula geç kalır.
Merak ediyorum - o neden geç kaldı?
Onun her zaman geç geldiğine inanmıyorum.
Tom pazartesileri okula genelde geç kalır.
O geç kaldı. 5.30'a kadar bekleyelim.
John'un her zaman okula niçin geç kaldığını merak ediyorum.
Tom neredeyse randevularına hiç geç kalmaz.
Tom bana Mary'nin her zaman geç kaldığını söyledi.
Tom genellikle erken gelir ve Mary genellikle geç kalır.
Eğer o geç kalırsa toplantıya onsuz başlamak sorun değil.
O yağmurlu bir günde okula sık sık geç kalır.
Trenin neden geç kaldığını merak ediyorum.
O geç kaldı. Onu 5.30'a kadar bekleyelim.
Bu, bu ay Tom'un geç kaldığı üçüncü kez.
Randevularına nadiren, kırk yılda bir, geç kalır.
Okula hiç geç kalmamış olmaktan gurur duyar.
Tom'un geç kalması ilk kez olmayacak.
Geç kalmasına rağmen, onun geleceğine eminim.
Okula bir taş atımlık mesafede kalsa da, sık sık okula geç kalır.
Tom neden geç kaldığını bana söyledi.
Tom Mary'nin neden geç kaldığını bilmiyordu.
Farkında mısın yoksa değil misin, bilmiyorum; ama Tom son zamanlarda işe vaktinde gelmiyor.
Tom hakkında sevmediğim tek şey onun hep geç kalmasıdır..