Examples of using "обсуждать" in a sentence and their turkish translations:
Tartışacak daha fazla bir şey yok.
Tartışacak bir şey kalmadı.
Bunu tartışmayalım.
Bunu tartışmak istemiyorum.
Tartışacak bir şey yok.
Tartışacak başka hiçbir şey yok.
Sorunu tartışmayı reddediyorum.
O tartışmaya değmez.
Tom bunu tartışmak istemiyor.
Burada bunu tartışırken rahat değilim.
Bunu tartışmayacağım.
Onu burada tartışmayı tercih etmiyorum.
Onu şimdi tartışmayı tercih etmiyorum.
Bunu onlarla tartışmayacağım.
Bunu onunla tartışmayacağım.
Bunu onunla tartışmayacağım.
Artık bunu tartışmak istemiyorum.
- Sorunlarımı tartışmak istemiyorum.
- Sorunlarımdan söz etmek istemiyorum.
Onu burada tartışmak istemiyorum.
İlerde bunu tartışmak için sebep olmadığını anlıyorum.
Onu tartışmayı tercih etmiyorum.
Bunu daha fazla tartışmak istemiyorum.
Arkadaşlarının hakkında onların arkasından konuşmamalısın.
Bunu şimdi tartışmayalım.
Bunu şimdi tartışmak istemiyorum.
Tom'un sorunlarını tartışmak istemiyorum.
- Tom o konuyu tartışmak istemiyor.
- Tom o konuyu görüşmek istemiyor.
Bunu herhangi biriyle tartışmamalısın.
Buraya Tom'la tartışmaya gelmedim.
Tartışmak için başka ne olduğunu bilmiyorum.
Sorunlarımı seninle tartışmak istemiyorum.
şu an Ayasofya'yı tartışmayı bırakın Ayasofya yoktu bile
Bunu çocukların önünde tartışmayalım.
Bunu sadece Tom'la tartışabilirim.
Bunu Tom'la tartışmayacağım.
Tom bunu tartışmadı bile.
Tartışmayı uzatmak fuzuli.
Tom sorunu benimle tartışmayacak.
Tom, sorunu Mary ile tartışmak istemiyor.
Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın.
Tartışacak bir şeyimiz yok.
Şimdi bunu tartışmak için vaktimiz yok.
Planlarımızı seninle tartışmayacağız.
Tom Mary ile işini tartışmayı sevmez.
Tom, sorunu Mary ile tartışmak istemedi.
Bu konuyu hiç kimseyle konuşmamalısın.
Tom'la tartışmaman gereken bazı konular var.
Tom Mary'den konuyu başka biriyle tartışmamasını rica etti.
Bugün bu konu hakkında konuşacağımızı asla düşünmedim.
Onu tartışacak durumda değilim.
Bunun hakkında gerçekten şimdi konuşmak istiyor musun?
Onu Tom'la tartışmak istemiyorum.