Examples of using "нефти" in a sentence and their turkish translations:
Petrol arzı sınırsız değildir.
Japonya petrol için diğer ülkelere bağımlıdır.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
O, petrolde bir servet yaptı.
Japonya büyük miktarda petrol ithal eder.
Bu ısıtıcı petrolle çalışır.
Bu ülke petrolün önde gelen ithalatçısı.
Tom petrolde bir servet yaptı.
Artık Irak en önemli petrol tedarikçisi konumunda.
Petrol sızıntıları çevre için kötüdür.
Japonya, petrol için Arap ülkelerine bağımlıdır.
Bugün, günde 100 milyon varil petrol kullanıyoruz.
Dünya'nın petrol yerine yeni enerji kaynakları geliştirmesi gerekmektedir.
Petroldeki arz şu anda talebi arttırıyor.
Japonya'nın tükettiği petrolün% 70'ini Orta Doğu'ya bağlı.