Examples of using "поставок" in a sentence and their turkish translations:
pek çok bölgede, N95 kıtlığı yaşanmaktadır.
Japonya'nın tükettiği petrolün% 70'ini Orta Doğu'ya bağlı.
Japonya petrol için diğer ülkelere bağımlıdır.
Rusya ve Çin arasında, Rus gazının Çin'e sözde doğu yolundan sevkıyatı üzerine hükumetler arası bir işbirliği anlaşması imzalandı.