Examples of using "недостаточности" in a sentence and their turkish translations:
kalp yetmezliğinin tüm işaretleri.
Tom böbrek yetmezliğinden öldü.
- Böbrek yetmezliği çekiyordum.
- Böbrek yetmezliğinden muzdariptim.
Oksijen yetersizliğinden öldü.
Tom, yirmi Ekim'de 93 yaşında kalp yetmezliğinden öldü.
Dedem henüz 28 yaşındayken kalp yetmezliğinden vefat etmiş.
Yeterli kanıt yokluğunda, polis onu suçlayamadı.