Examples of using "недостатка" in a sentence and their turkish translations:
arkadaşlık eksikliği veya kaybında oluşur.
Çaba eksikliği yok.
O oksijen yoksunluğundan öldü.
Artık yiyecek sıkıntısı yok.
Tom oksijensizlik yüzünden öldü.
Soğuk algınlığın varsa, uyku eksikliği senin için çok kötüdür.
On kişiden biri uykusuzluktan çekiyor.
Egzersiz eksikliğinden kas gücüm zayıfladı.
Tom ne yapacağını bilmek için yeterli tecrübeye sahip değildi.
ufacık bir noksanlığı dahi olmayan ultra sağlıklı bir insan,
Sermaye yetersizliği nedeniyle projemizi gerçekleştiremedik.
ve taşınan oksijen yetersizliği sonucu ciddi organ hasarı meydana geliyor.
Yeni bir spor merkezi inşa etmek için proje yeterli fon eksikliğinden dolayı suya düştü
Oksijen yetersizliğinden öldü.
Bu alanda yaşayan insanlar su yokluğu nedeniyle ölüyor.
Bu şehir, yağmur yağmazsa yakında şiddetli bir su sıkıntısı yaşayacaktır.