Examples of using "наручники" in a sentence and their turkish translations:
Ona kelepçe takın.
Polis, şüpheliyi kelepçeledi.
Ona kelepçe taktım.
Polis memuru Tom'a kelepçe taktı.
Polis, Tom'un kelepçesinin kilidini açtı.
Onlar Tom'u kelepçeledi.
Onları kelepçeledik.
Onu kelepçelediler.
Tomun kelepçelenmesi gerekiyor.
Tom kelepçeli olmalı.
Tom kelepçeli olmalıydı.
Polis katili tutukladı ve onu kelepçeledi.
- Tom kelepçeli olacak.
- Tom kelepçelenecek.
Tom kelepçeliydi.
Kelepçeleneceğimi bilmiyordum.
Tom kelepçelendi ve polis arabasının arkasına itildi.
Polis Tom'u kelepçeledi ve ona haklarını okudu.