Examples of using "лёгкая" in a sentence and their turkish translations:
işte, kolay lokmalar,
Bu kolay kısım.
O kolay bir zafer.
Tom'un hafif bir nezlesi var.
O kolay kısmıydı.
Tom biraz paniklemiş görünüyordu.
Hafif bir baş ağrım var.
İşimin kolay olduğunu düşünüyor musun?
Bu, okuman için kolay bir kitap.
Tom'un çok kolay bir işi var.
Hayatımın kolay olduğunu sanmıyorum.
O, hafif üşüttüğünü söyledi.
Bu kitap onun kadar kolay değil.
Yan etkileri; hafif başağrısı ve mide bulantısıdır.
Kutu bir çocuğun taşıması için yeterince hafif.
O, hafif üşüttüğünü söyledi.
Oldukça hafif.
Bu kitap çocukların okuması için yeterince kolay.
Bu kutu taşınacak kadar hafif.
Ben hafif soğuk almışım.
Tom'un çantası çok hafifti.
Tom hafif üşüttüğünü söyledi.
Test kolaydı.
Bugün hafif bir baş ağrım var.
Türkçenin grameri kolaydır. Zor olan ise, Batı dilleri gramerleriyle bağlantısı yok gibi görünen bu tür adlandırmalardır.