Examples of using "кризисе" in a sentence and their turkish translations:
Avrupa krizde.
Ülke kriz içinde.
Şimdiki ekonomik kriz için cumhuriyetçi parti suçlanacak mı?
Çevre kriziyle ilgili bu belgesel gerçek bir göz açıcıydı.
- Bugünlerde sık sık bir enerji krizi duyuyoruz.
- Bugünlerde sıkça bir enerji krizinden bahsediliyor.