Examples of using "Европа" in a sentence and their turkish translations:
Avrupa krizde.
Europa, Jüpiter'in bir uydusudur.
Avrupa bir kıtadır.
Avrupa, ruhunu kaybetti mi?
Şimdi, Avrupa Cennet olarak görünür.
Avrupa bir ülke değil.
Avrupa düşündüğümden daha tehlikeli.
Avrupa küresel tarımda dominant halde.
Avrupa uzun ve zengin bir tarihi olan eski bir kıtadır.
Avrupa, Rusya'nın gazı olmadan yapamaz.
Gıpta ile baktığımız Avrupa'nın hatta Amerika'nın
Avrupa en kanlılara tanıklık etmek üzereydi Napolyon Savaşları günü savaşı.
Sahra Çölü neredeyse Avrupa kadar büyüktür.
Avrupanın yıllardır yatırım yaptığı: şirketler
Dört Galile uyduları Io, Europa, Ganymede ve Callisto olarak adlandırılmıştır.
Peki ya Avrupa? Avrupa ölümle boğuşuyor. Çünkü bizler bu virüsü yeterince ciddiye almadık.
Yine de 1811'de toplanmaya başladı. Avrupa'nın gördüğü en büyük ordu…
Tom,Avrupa ile Avrupa Birliği arasındaki farkı bilmiyor.