Examples of using "красива" in a sentence and their turkish translations:
Kadın güzeldir.
Mary şaşırtıcı bir şekilde güzel.
O şaşırtıcı bir şekilde güzeldir.
Mary oldukça güzel.
Karın güzel mi?
Şu kadın güzel.
İnanılmaz derecede güzelsin.
Bu nehir güzel.
Prag çok güzeldir.
O Kar Beyazı kadar güzeldir.
Mary güzel değil mi?
O genç ve güzeldir.
Gerçekten güzelsin.
O güzel değil mi?
Ablam güzeldir.
Hiçbiri güzel değil.
O, şaşırtıcı şekilde güzeldi.
Doğa güzeldir.
Mary güzel ve akıllıdır.
Bu gül çok güzel.
Gerçekten başka hiçbir şey güzel değildir.
Uzaydan bakınca, dünya çok güzeldir.
Hâlâ çok güzelsin.
- O, zengin, genç ve güzel.
- O zengin, genç ve güzel.
Nancy'nin gerçekten güzel olduğunu duydum.
Güzellik kendinde güzeldir.
O aktris her zamanki gibi güzel.
Annem gençken çok güzelmiş.
Mary'nin güzel olduğunu söyledin ama ben Mary'nin bu kadar güzel olacağını düşünmedim.
O hem zengin hem de çok güzel.
O güzel ve ayrıca çok zarif.
O çok güzel olmalı.
Sonbaharda Ay güzeldir.
Sen bu elbiseler içinde çok güzelsin.
Gençken, o çok güzeldi.
Mary güzeldi.
Tom senin çok güzel olduğunu söyledi.
O ne kadar güzel.
En küçük kız özellikle güzeldi.
- O güzel olmasının yanı sıra zekiydi.
- O hem zeki hem de güzeldi.
- O zeki olmakla birlikte güzeldi.
- Güzel olduğu kadar zekiydi de.
O güzel olduğunu düşünerek gururlanıyor.
Onun çok güzel olan bir kızı var.
Jane annesinden daha az güzel değildir.
Prenses kelimelerle tarif edilemeyecek kadar güzeldi.
O gençken çok güzel olmalı.
Mary genç ve güzel.
Mary sadece güzel değil, o akıllı da.
O, güzel olmaktan çok uzak.
"Doğa zalim ve güzel...benim gibi," dedi Mary.
O, kız kardeşinden daha az güzel değil.
O, annesi kadar güzel değil.
O, ablasından daha az güzel değildi.
O güzel ve zengin...Ben ondan nefret ediyorum.
- O, annesi gibi güzel.
- Annesi kadar güzeldir.
Sen güzelsin.
Ne kadar güzelsin!
O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır.
Ben onun güzel olduğunu biliyorum.
Mary'nin güzel olduğunu biliyorum.
O bir Yunan heykelinin güzelliğine sahiptir.
Annem gençliğinde çok güzeldi.
Sen çok güzelsin.
O, kız kardeşi kadar hoştur.
O, kız kardeşi kadar güzel değil.
Sadece Mary ile tanıştığımda yaptıklarımı yap. Ona güzel olduğunu söyle.
Annen gençken güzel olmalı.
O, ablası kadar güzel değil.
Mary'nin ablası kadar güzel olduğunu sanmıyorum.